Krizin faturası maaşlı çalışana!

1 Haziran itibariyle hayatın normalleşmesi adına korona önlemleri gevşeyince, sandık ki sosyal yaşamda ve iş yaşamında özlediğimiz güzelliklere kavuşacağız. Sabah saatlerinde hazırlandık ve yola çıktık.

Dakika bir gol bir! Yola çıktığımızda öğrendik ki bindiğimiz minibüslere zam gelmiş. Moralimizi bozmadan ofise doğru yolculuğumuzu sürdürürken, indiğimiz yerde çay içelim diyoruz. Bak Allah'ın işine, çay da zamlanmış! E poğaça, börek eksik kalır mı? Berber ve kuaförleri hiç saymıyorum. Onların nasıl "bindirim" yaptığını bayramdan önce görmüştük zaten.

Ofise vardığımızda iyi bir haber görüyoruz. Konut kredilerinde faizler inmiş. Acaba bir ev alır mıyız diye şöyle bir kredi hesaplayalım diyoruz ama o da ne? Faizler düşünce, ev sahipleri 500 bin liralık evi 600 bin lira yapmış. Kredi indiriminden önce hesapladığımızda daha ucuza geliyordu diyerek "Ya sabır" çekip vazgeçiyoruz.

Hazır ev bakmaya girmişken, sakın araba da bakayım demeyin. Arabanın bedeli + 1,5 arabanın daha bedelini zaten ödüyoruz ya; ÖTV adı altında devlete aldığımız arabanın KDV'sini de ödediğimiz için, dolar alıp başını gittiği için zaten sıfır araba almak imkansız. Sıfır araba alamayınca bit pazarına nur yağmışçasına 20 yaşındaki arabalar, asgari ücretlinin en az 2,5-3 sene yemeden içmeden çalışıp anca alabileceği fiyatta. Eh bunun restoranı var, ıvırı var, zıvırı var... 2 ay dükkanını kapatan, semeri maaşlı çalışana vuruyor. 2 aylık kayıp, 5 aylık zamlı fiyatlarla belki telafi edilecek. Peki sonra o zamlar geri alınacak mı? Hayır. İşte yeni normal dediğimiz şey aslında bu. Geçin maskeyi, sosyal mesafeyi. Yeni normalin anlamı, maaşlı çalışanın fakirleşmesidir. Zira bu ülkede gelen zamların da vergilerin de geri gittiği pek görülmüş şey değil. Geri giden yalnızca yaşam standartlarımız. Yılbaşı geldiğinde öyle zam falan da beklemeyin. Açın Levent Kırca'nın zam skecini, görün 6 ay sonra başınıza geleceği.

İçimiz sıkılınca yapacağımız iyi şeyler de var çok şükür. Alfabemizin ilk harfindeki kanalı açıp dertlerimizden arınabilir, ekonomiyi çok "eyi" bulabilir, dertlerimizden arınabiliriz mesela. En azından alışverişe gidene kadar...