Delege ağalığına gençleri alet etmeyin!

Cumhuriyet Halk Partisi'nde başlayan kongre süreciyle birlikte, Türkiye'nin birçok kentinden kavga ve gerilim haberleri gelmeye başladı. Henüz daha ilçe ve il kongreleri dahi yapılmamışken, sadece mahalle mahalle delegeli sürecinde çıkan bu kavgalara bir anlam vermek mümkün değil. 

Ortada net bir şekilde birkaç genel başkan adayı olsa ve şimdiden onların ekipleri delegelik için mücadele ediyor desek, öyle bir durum yok.

Partiyi iktidara taşıyacak bir bayrak yarışı var ve sert geçiyor desek, öyle bir durum da yok.

O halde bu neyin kavgası?

Ne yazık ki bir gazeteci olarak bunu maddi ve manevi rant sahiplerinin çıkar koruma kavgası olarak okuyorum. Kimi noktalarda rant sahipleriyle, rant devşirmek isteyenlerin kavgaları yaşanırken, kimi yerlerdeyse rant sahipleri ve idealistlerin kavgası olduğunu söyleyebiliriz. 

İşin en çarpıcı tarafı da rant sahiplerinin, bu kavgalarda bizzat kendilerinin olmayışı ve gençleri öne sürmeleridir.

Şimdi bu durumda açıkça sormak lazım; seçim döneminde İstanbul'dan 30 yaşında bir hanımefendi İzmir'e 1. sıradan aday diye getirildiğinde, İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı 14. sıradan aday yapılırken susanlar, şimdi neden etraflarına gençleri toplamaya çalışıyor?

CHP İzmir gençliğinin o gün yanında olmayanlar bugün mü gençleri hatırladı?

Son bir haftadır sandıklarda çıkan kavgalara 18-30 yaş arasında gençleri sürmek de ne demek? 

55-60 yaş üstü kimi siyasiler, gençleri kendileri için bir kas gücü ve kolluk kuvveti olarak mı görüyor?

Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partide, mahalle delege seçimlerine "Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Roman vs." ayrımı getirmeye çalışmak bu partinin temeline dinamit döşemek değil midir?

İzmir'de Karabağlar'da yaşanan kavgadan tutun da Bornova'ya kadar bu neyin kavgası?

Açıkçası Bornova Kızılay Mahallesi'nde sandıkta liste sayımının videosunu gördüm ve bir Bornovalı olarak utandım. Gencecik çocukların, sayımı kendi gençlik ateşiyle sabote etmeyeceklerine eminim. O halde bunun sorumlusu kim? Allah korusun sandık başında kavgaya tutuşan gençler, seçimden birkaç saat sonra herkes evine gittiğinde sokakta yeniden karşılaşsa bunun vebali ne olacak? Bu arada aynı ilçede bir mahallenin listesine aday olan bir ismin, aynı anda seçim olan başka mahalleye sandık görevlisi olarak gönderilmesi hadisesini de duydum. Demokrasiye yakıştıramadım.

Sözün özüne gelecek olursak; 

Ankara'da CHP'li bir gencin kanı, yine kendini CHP'li olarak tanımlayan başka kimselerce akıtılmışken, İzmir gibi bir şehirde gençlere sahip çıkması gerekenler, gençleri silaha döndürmeye kalkarsa, bunun vebali en başta 8 ay sonra sandıkta çıkar. Kurucu bir ideolojinin partisini isimlerin ve rantın partisine dönüştürmeye çalışanlar bir de bakarlar ki; ne isimleri kalmış ne de rantları...