Bezircilioğlu önce sınıfta kaldı, şimdi de...

Sözlerime üç noktayla bıraktığım başlığı tamamlayarak başlayayım; Şimdi de okuldan atıldı.

İYİ Parti'nin dün itibariyle "Önceki" diyeceğimiz İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu'na değineceğim.

Göreve geldiği günden beri, İzmir siyasetinde ciddi bir gündem yaratamamış olan Bezircilioğlu'nun karnesine hızlıca bakalım;

2018'de İzmir'de alınan oy 11,01... 2023'te 11,39... Yüzde 1 bile artmamış.

İYİ Parti'nin Türkiye çapındaki illerdeki oy oranı dağılımında İzmir kaçıncı olmuş? 29... 

Sinan Bey genel seçime 9 milletvekili hedefiyle girdi. Kazanılan kaç vekillik oldu? 3... Bunun ikisi zaten vardı. Hedefin geriye kalan yedi koltuğundan sadece biri alınabildi. 

Gerek Mayıs seçimleri öncesinde, gerek sonraki süreçte kaç kez sokakta çalışma yaparken gördük? Ben gazeteci olarak diğer il başkanlarıyla kıyasladığımda pek göremedim.

Peki, Basmane küçük bir Şam haline dönüşürken, İzmir'e akın akın mülteci gelirken, Torbalı'da 17 yaşındaki Batuhan Barlak bir Suriyeli tarafından kalbinden bıçaklanarak hayattan koparalırken, milliyetçi bir partinin il başkanı olarak Sinan Bey neredeydi? Ben yine pek göremedim.

Aylar önce bir yazımda demiştim ki, "CHP'nin İzmir gibi bir şehirde, "Kemalizm ırkçılıktır" diyen bir adayla seçime girdiği, on binlerce oyunu ikinci bölgede TİP'e kaptırdığı, AK Parti'nin Türkiye ortalamasının en alt sıralarında oy aldığı bir İzmir'de, İYİ Parti kayda değer bir oy artışı yaşayamıyorsa bunun sorumluluğunu kime yazacağız?" 

Görülen o ki Genel Merkez, skoru kime yazacağına karar vermiş.

Siyaset, -mış gibi yapılarak olmuyor değerli okurlar. Örneğin sizin partinizin genel başkanı, CHP ile iş birliğini sonlandırdığını söyleyip o partiye net muhalefet ediyorsa, sizin de göreviniz muhalefet etmektir. CHP kanadından size gelen sert eleştirilere cevap veriyorMUŞ GİBİ yapmamaktır. 

Mesela siz hiç Bezircilioğlu'nun İzmir'in sorunları hakkında hem yerel hem de merkezi hükümeti, sorunun kaynağı bir noktaya gidip eleştirdiğini, "Sizin kavganızdan İzmir zararlı çıkıyor." dediğini gördünüz mü?" Ben hatırlamıyorum

Dolayısıyla siz siyaseti MIŞ GİBİ yaparsanır, görevden alındığınızda da, söyleyebileceğiniz tek şey başkalarını eleştirmek olur. İzmirliyi mağdur olduğunuza ikna edebileceğiniz, aslında başarılı olduğunuza dair somut veriler ortaya koyamazsanız arkanızdan istifa edeceği söylenen ilçe başkanları, aynı gün içinde kararından vazgeçer.

Lafı uzatmayacağım basit bir örnekle toparlayacağım; Aralık ayında çok acı bir hadise yaşadık ve Irak'ın kuzeyinde gencecik vatan evlatlarını şehit verdik. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı bu acı hadisenin ardından ne yaptı biliyor musunuz? İL Başkanlığı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Buraya kadar çok normal.

Garip olansa şu; o bölgeyi bilenler hemen anlayacaktır ki, Pazar akşamı İYİ Parti binasıyla Cumhuriyet Meydanı arasında yürüyen 10 tane yaya bulamazsınız. Yani bu yürüyüş yapılıyor, sloganlar atılıyor fakat çevrede yürüyüşe katılanlar dışında bir Allah'ın kulu yok. Müthiş planlama...

Dolayısıyla Ümit Özlale ile Sinan Bezircilioğlu arasında ne yaşanmıştır bilemem, çok da ilgilenmiyorum. Ben konuyu, başarısı soru işaretleriyle dolu bir il başkanının görevden alınması olarak okudum.

Bundan sonrasında Ülkü Hanım önderliğinde nasıl bir sürecin yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.