İzmir esnafı için değişim zamanı

İzmir esnafı bu pazar iki adaylı bir seçimde sandık başında olacak. Bir tarafta 2007 yılından beri İESOB Başkanı olan Zekeriya Mutlu, diğer tarafta Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata var.

Hatırlanacağı gibi mevcut Başkan Zekeriya Mutlu, uzun görev süresinin sonunda görevinden ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili aday adayı olmuştu. Fakat kent genelinde yaklaşık İESOB rakamlarına göre aktif 190 bin, pasif olarak da 330 bin üyeyi kapsayan odalar birliğinin başkanı olarak, bırakın milletvekili seçilmeyi, aday listesinin geri sıralarında dahi kendine yer bulamadı.

Peki bu adaylık sürecinde Sayın Mutlu esnafıvn desteğini almayı başarabildi mi? O da yok... Doğal olarak esnafın temsilcisi, esnaftan habersiz bir şekilde, esnafın desteği olmadan ama esnafın adıyla bir yola çıktı ama başarılı olamadı.

Dolayısıyla Zekeriya Bey'e sormak gerekiyor; neden aday adaylık sürecinizi başlatırken İzmir'in esnaf odası başkan ve temsilcilerini yanınıza alıp gümbür gümbür bir esnaf temsilciliği duyurusu yapmadınız yahut yapamadınız? Yapmadıysanız bu bir vizyon noksanlığıdır. Yapamadıysanız demek ki camianızdan destek görmediniz. Her iki ihtimalde de değneğin iki ucu da pek temiz değil.

Yaşanan süreçte böylesi bir aday adaylığı macerasıyla İzmir esnafının itibarına zarar verilmiş olunmadı mı? Böylesi büyük bir camia, Hacer Foggo'nun yahut İzmir'e dayatılmış küsürat partilerinin adaylarının ardında kalmayı hak ediyor muydu? Kocaman bir hayır!

Milletvekili aday listesine bile alınmamış bir İESOB Başkanı, bugünden sonra esnafın hangi sorunu için hangi kapıyı çalabilir ve istediğini alarak çıkabilir? CHP kapısı desek, zaten çok da önem vermediklerini gösterdiler. AK Parti ve MHP desek, CHP kapısından dönmüş bir başkan ile birlikte çalışmak istemeyecekleri kesin. 

Durum böyle olunca; hangi konuda esnafa sahip çıkıp, yeri geldiğinde masaya yumruk vurulabilir? Gerçi Zekeriya Bey'in o yumruğu vurmadığını geçen yıl tam bu zamanlar Pınarbaşı'nda gördük.

Gözlemim o ki, pazar günü sandığa gidip oy kullanacak birçok oda yöneticisi, yukarıda saydığım sorunlardan ve oluşan soru işaretlerinden rahatsız. Üstelik bu rahatsızlık kapalı kapılar ardında değil, aleni bir şekilde dile getiriliyor. Bu da gösteriyor ki, İzmir esnafı için bir dönem kapanıyor, yeni bir dönem açılıyor.