İttifak ortakları, mitinglere katılmayacak mı?

İzmir hafta sonu liderleri ağırlayacak. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gündoğdu Meydanı'nda vatandaşla buluşacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar CHP'ye ilişkin en sert mesajlarını İzmir'de verdi. Bu mitingde de muhtemelen İzmirlilere CHP'yi şikayet edecek. Muhtemeldir ki HDP ve hizmet üstünden bir konuşma hazırlayacak. Hatta CHP adayı Yüksel Taşkın'ın geçmişteki Kemalizm sözlerini de gündeme taşıyabilir.

Kılıçdaroğlu ise bu kez İzmir'de miting meydanına çok farklı bir motivasyonla çıkacak. CHP Lideri, hem kendisinden bir gün önce aynı meydanda kürsüye çıkan Erdoğan'dan, hem de bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce'nin İzmir Mitingi için topladığı kalabalıktan daha büyük bir kitleye hitap edecek. CHP Lideri yapacağı konuşmada iktidara ekonomi ve Hüda-Par üstünden yüklenecek. Hatta araya bir de reklam sıkıştırayım, İzmir Sıcak Haber olarak her iki mitingin ayrıntılarını sizlere dakika dakika biz de aktarıyor olacağız.

Liderlerin İzmir konuşmaları elbette çok konuşulacak olsa da, İzmir'e döndüğümüzde şu günlerde büyük bir yarış var.

Cumhurbaşkanlığı yarışının iki adayı için kendi parti teşkilatları kelimenin tam anlamıyla teyakkuza geçmiş durumda. Hem CHP hem de AK Parti, miting meydanında rakibine üstünlük sağlamak için hummalı bir hazırlık içinde. Öyle ki, genel merkez yöneticileri yoğun bir şekilde İzmir İl Başkanlıkları ve hatta ilçe başkanlıklarını bile arayarak mitinglere katılıma ilişkin rapor istiyor.

CHP ve AK Parti'nin bu yoğun hazırlığında ilginç olansa şu; Erdoğan sadece AK Parti'nin değil, Cumhur İttifakı'nın da adayı. Keza Kılıçdaroğlu da yalnızca partisinin değil, Millet İttifakı'nın ve hatta ittifak dışında kalan fakat kendisine destek açıklaması yapan partilerin de adayı. 

Buna karşılık, sosyal medyada AK Parti ve CHP'nin İzmir'deki temsilcileri ve İzmir'deki kurumsal hesaplarından yoğun bir şekilde miting katılım çağrıları yapılırken, ittifak ortaklarıysa bu konuda henüz çaba göstermişe benzemiyor. Öyle ki, her iki ittifaktan da şu ana kadar Saadet Partisi'nin İzmir İl Başkanlığı dışında Twitter üstünden mitinge katılım çağrısı görmüş değilim.

Dolayısıyla şunu sormak bir gazeteci olarak hakkım ve görevim diye düşünüyorum.

Bu liderler İzmirlilerden sadece kendi partilerine mi oy isteyecekler? Yoksa ittifaklarının adayı olarak Cumhurbaşkanlığı için mi oy isteyecekler?

Hatta ve hatta Millet İttifakı'nda İYİ Parti dışındaki bileşenler, CHP listesinden seçime girecekleri için, miting aynı zamanda onların da mitingi sayılmayacak mı? İzmir'e gelecek olan kendi parti liderlerini ve Cumhurbaşkanı adaylarını karşılamak için yoğun bir çağrı yapmaları gerekmez mi? 

Doğal olarak bu durumda ortaya çıkan sonuç şu oluyor; Hafta sonu mitinglerinde eğer son dakika bir değişiklik olmazsa ittifakların sahaya yansıması muallakta kalacak. Elbette başlıkta olduğu gibi bir katılmama durumu olmayacak. Parti yöneticileri mutlaka mitinglere katılacak ama ya taban? İşte esas soru bu.

Bana göre bu noktada Bilal Saygılı ve Şenol Aslanoğlu'nun hızlı bir şekilde ittifak ortaklarını oyuna dahil etmeleri gerekiyor. Hatta katılacak partilerin de alana kortejlerle girip, "Biz de geldik." demesi gerekiyor. Bakalım AK Parti ve CHP'nin miting yarışında kazanan kim olacak?