DEVA, neye ve kime deva?

Altılı masanın sağ kanadında yer alan partilerden Demokrasi ve Atılım Partisi ya da kısa adıyla DEVA, neye deva olmaya hevesli merak ediyorum.

Babacan'ın partisinden bir bakıyorsunuz üst perdeden sözde soykırım yıl dönümünde Ermeni anması geliyor. Bir başka gün bakıyorsunuz İngiliz desteğiyle yarı şeriat yarı Kürtçülük ayaklanması yapan Şeyh Sait, DEVA Diyarbakır İl Başkanı tarafından "rahmetle" anılıyor. Ha bu arada Şeyh Sait'i anan diğer parti de HDP... 

Yine bizzat Babacan'ın KHK konusundaki söylemlerinin hangi malum oluşum tarafından sevinçle karşılandığını bilmeyen yok.

Yahu 2018'de Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığı için imza atmadı mı Sayın Babacan? E o zaman destekliyorsanız neden bir anda koptunuz, desteklemiyorsanız inanmadığınız bir imzayı niçin attınız beyefendi?

Gezi için de aynı şey yaşanmadı mı? 5 yıl boyunca ismi mağdurlar arasında yazan Ali Bey, partisini kurduktan sonra mı bu davadan çekilmek aklına gelmiş?

Ali Babacan değil mi ki uygun koşullar olduğunda Anayasa'nın ilk dört maddesinin üzerine de konuşulabileceğini söyleyen? O halde kimse karnından konuşmasın. İlk dört maddedeki hangi ifade rahatsızlık verici ve üstünde konuşmayı gerektiriyor? Devletin yönetim biçiminin cumhuriyet olduğu mu yoksa Atatürk milliyetçiliği ifadesi mi? Devletin dili konusunda farklı fikirleriniz mi var?

Suriyeliler konusuna sıra geldiğinde yine DEVA'nın söylemlerinde bu insanların ülkelerine gönderilmesi, Türkiye'nin demografik yapısının korunması hususunda elle tutulur somut bir yaklaşım görmüş değiliz.

Açıkçası DEVA'ya baktığımda Türkiye'nin bağımsızlığı, ulusal duruşu, milli hassasiyeti noktasında ne yazık ki ciddi endişeler taşıyorum. Partinin homojen bir yapısı olmadığı da çok açık. Görüyorum ki İzmir DEVA ile Diyarbakır DEVA arasındaki kilometreler sadece mesafeyi değil fikir yapısını da temsil ediyor.

DEVA'ya ilişkin aklıma takılan son söz ise yine bizzat genel başkanın ağzından çıkan "HDP'yi yok saymak mümkün değil" açıklaması oldu. Bunun altını neyle dolduracaklar çok merak ediyorum? Gerçi Öcalan lehine sloganların atıldığı HDP kongresine iki genel başkan yardımcısının görevlendirdiğini söyleyen Ali Bey biraz fikir verdi sağ olsun.

Son olarak Babacan'ın zikir ve fikir uyuşmazlığına dair yukarıda saydığım örnekleri de göz önünde bulundurduğumuzda merakla soruyorum, bu DEVA neye deva, kime deva?