Burak Cilasun

Burak Cilasun


Atatürk'e hakaret edenlerin ortak özellikleri...

07 Mayıs 2020 - 10:51 - Güncelleme: 07 Mayıs 2020 - 11:12

Ulu Önder Mustafa Kemal'e hakaret furyasının su testileri, birer birer kırılmaya devam ediyor.

Yalan ve iftira ağıyla örülmüş emellerine bağlılıkları mahkeme kapısına kadar süren bu zevatların çok önemli bir ortak noktaları var: İnkar ve "Ben Atatürkçüyüm, vatanseverim" beyanatı.

Bakın bir çırpıda sayalım;

2018 yılında Edirne'de 10 Kasım Atatürk'ü anma töreni sırasında üniversite öğrencisi bir genç kız "Atatürk ilah değildir, Allah'ın kanunları vardır. Atatürk Batı'nın kanunlarını getirdi. Puta tapmayın" demişti.

Genç kız ifadesinde "Ben öyle demedim" dedi.

2019 yılında Gaziantep'te bir imam, bayram namazını kendine siyaset meydanı belleyerek "Keşke o gün savaşı kaybetseydik. Kurtuluş mücadelesinde bizi kandırdılar.Şöyle kahramanlık yapılmış, böyle kahramanlık yapılmış. Yunanlıları denize döktüler…’ Nerede döktüler? Hepsi yalan, keşke o gün savaşı kaybetseydik, belki Osmanlı’yı daha sonra yeniden kurabilirdik" dedi.

Tabii iş büyüyünce "Bu ülke için canımı seve seve vereceğimi beni tanıyan herkes bilir. Çok üzgünüm." dedi. 

TV Net kanalında Süleyman Yeşilyurt isimli "şahıs", Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan için "Çankaya'nın nikahsız firs lady'si" şeklinde çok çirkin bir ifade kullanarak, Atatürk ve Afet İnan arasında bir ilişki olduğuna dair ahlaksız bir iddiada bulundu. 

Sonra ne mi oldu? Avukat olan kızının adliye kapısında söylediğine göre "Ben Atatürkçü, milliyetçi bir insanım" dedi.

Aynı programda bu ahlak dışı ithamlar boca edilirken masada oturan ve Atatürk'e, Atatürkçülüğe kinleriyle tanınan Mustafa Armağan ve Yavuz Bahadıroğlu ne dedi biliyor musunuz?

Mustafa Armağan, "Canlı yayındı, müdahale edemedik. Konuşmaları destekleyen ifadeler kullanmadım." dedi.

Bahadıroğlu ise "Atatürk ile ilgili sözlere katılmam mümkün değil. Müdahale edemedim" dedi.

Biz de yedik...

Ve bugün;

Fethullah Gülen'i dinlerken çorbasının tuzunu gözyaşlarıyla ayarlayan Fatih Tezcan, yıllar boyu Atatürk'e ettiği lafların ardından hakim karşısına çıktı.

İfadesinde Atatürk’e hakaret edene kadar bana küfür edin, daha iyidir, kabulümdür. Mustafa Kemal’e küfür veya hakaret etmek, Müslüman'ın öncelikle kendi davasına ihanetidir"dedi.

Biliyorum ki sabaha kadar Atatürk'ün vatan mücadelesini anlatsak, yine de Vahdettin diyecekler. Biliyorum ki Kuvayi Milliye desem ille de Ahmet Anzavur'u sayıklayacaklar. Sabahlara kadar Rifat Börekçi desem, Şeyh Ata Efendi desem, ille de Dürrizade Abdullah diyecekler, İskilipli Atıf diyecekler.

O zaman ben onlara Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi söyleyeyim; belki anlarlar...

Allah aşkına;

Dürüst olun dürüst!

YORUMLAR

  • 0 Yorum