CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, gündemi değerlendirdi

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, parti içinde yaşanan istifa ve İzmir yerelinde yaşanan sorunlara ilişkin net bir tavır ortaya koydu. Bayır, “Adaylar ön seçimle belirlenirse bu sorunların hiçbiri olmaz.” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, gündemi değerlendirdi
19 Şubat 2021 - 09:54


Burak Cilasun / İzmir Sıcak Haber

Siyasi üslubunda fikirlerini net bir şekilde ortaya koymasıyla tanınan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, ulusal siyaset ve yerel konulara ilişkin çarpıcı çıkışlarda bulundu. Gazetemizi ziyaret eden Bayır, Muharrem İnce’nin kuracağı partiden, İzmir’deki AK Parti ve CHP gerilimlerine kadar birçok konuda sorularımızı yanıtladı.

"ONAYLAMASI ZORUNLUYDU"

AK Parti'den İzmir'e yerel yönetim eleştirilerine cevap veren Bayır, "İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunda Aziz Bey’den kalma güzel bir referansı var. Çok az kamu kurumunun sahip olduğu bir şey bu. CHP ve AKP’li belediyelerin 2002 yılından beri şöyle bir açmazı var. CHP’li belediye, yatırımlarını devletten destek almadan yapıyor ve zaten devlet destek vermiyor açıkçası. Kayseri ve Konya gibi örneklerde olduğu gibi AKP’li belediyelere baktığımızda buralar için devletin kasası sonuna kadar açık. Zaten partili Cumhurbaşkanı ifadesini kullanmamızın sebebi de o. Partisinin yönettiği kurumları destekleyen, partisinin öne çıkması için imkanları daha fazla kullanan… Tayyip Bey, “Ben onaylamasaydım…” dedi. Aziz Bey döneminde onaylaması zorunluydu ve onayladı. Yani bana göre onaylamak zorundaydı çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’sınız. Partinizin kazandığı illerin ya da ilçelerin Cumhurbaşkanı değilsiniz. Dolayısıyla bizim savunduğumuz tez de bu işte. Oraya seçildiyseniz parti rozetini bırakmak zorundasınız. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı tarafsızlık yeminine rağmen, partisinin genel başkanı olarak kalmaya devam etti. Bakın biz metromuzu yaptık, tramvayımızı yaptık. Hızlı, rahat ve lüks bir ulaşıma sahip oldu vatandaşlarımız. Sayın Cumhurbaşkanı “İmzalamam” diyemez. Öyle derse biz de sokağa çıkıp cumhurbaşkanının taraf tuttuğunu söyleriz. Sonrasında da İzmir sokaklarında AKP’li vekiller gezemez. Dolayısıyla bu kadar net taraf tutulmaz. Bakın ben Göztepeliyim, Göztepe’yi tutarım. Lakin bir İzmir takımıyla karşı karşıya geldiğinde tarafsız davranmaya çalışırım. Bakın “Suyu da biz getirdik.” dedi. Gülesim geldi… 2002’de iktidara geldiklerinde ben 42 yaşındaydım. Yahu o zamana kadar elimizde mızrakla ormanlarda mı yaşıyorduk da suyu siz getirdiniz. 70’li yıllarda bir su sıkıntısı oldu İzmir’de ama suyumuz yine vardı. Kendilerinin getirdiklerini söylediği konuyu da biliyoruz. Gördes Barajı’ndan su getirilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi, kendi bütçesinden yatırım yaptı. Devlet de İzmir’e ‘Madem bu suyu kendin gelip alıp, dağıtacaksın; ben sana yılda 59 milyon metreküp su vereyim.’ dedi. Sonra da 13 milyon metreküp verebildi. Vadettiğinin 4’te birini veriyorsun. İhtiyacımız 160 milyon metreküp. Yani ihtiyacın 10’da birinden azını veriyorsun. Ayrıca o barajdaki kaçağın da haddi hesabı yok. Defalarca ihaleye çıktılar ama devamlı su kaçağı var. Bunlar da bilinen gerçekler. Bir de bana göre ortak kullanım alanları üstünden böyle siyaset olmamalı. Mesela bir metroya CHP’liler binebilir, AKP’liler binemez mi diyoruz? Çeşmeyi açtığın zaman AKP’liler duş alabilir, CHP’liler alamaz mı diyeceğiz? Bunlar insanların hakları. İstediğin koltukta otur, seçimden sonra herkese eşit davranıp, insanların yaşamsal ihtiyaçlarını çözmek zorundasın." dedi.



“MHP, ANKETLERDE OYLARINA BAKSIN”

Cumhur İttifakı tarafından başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İzmir’de CHP’ye yönelik gayrimillilik suçlamalarına ve MHP’li Tamer Osmanağaoğlu’nun “Tunç Soyer ulusal bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.” sözlerine yanıt veren Bayır, “Bu ifadeyi gazetede okuduğumda sadece gülümsedim. Kendisiyle aynı uçakta gidip geliriz. Komik buldum. Bir dubadan, bir iskeleden milliyetçilik çıkarmak bana göre akıl alır bir şey değil. Ortada bir isim konma, isim değiştirme yok. Selden kütük kapar gibi siyaset yapmak puan getirmez. Son anketlerde MHP oylarını açıp baksınlar.” dedi.

“İNCE, İZMİR’DEN BİR ŞEY GÖTÜREMEZ”

Muharrem İnce’nin istifası ve kuracağı partiyi yorumlayan Bayır, “Öncelikle hayırlı uğurlu olsun ama Muharrem İnce, bizim Cumhurbaşkanı adayı gösterdiğimiz Muharrem İnce değil. Yapı itibariyle biraz ‘ben’ egosu öne çıkmış anladığım kadarıyla ve çok değişmiş Muharrem Bey. İzmir’den bir şey götüremezler. Ben 37 yıldır siyasetin içindeyim. 8 genel başkan gördüm, Sayın Kılıçdaroğlu 9. Genel başkan. Bu süre içinde Muharrem İnce gibi çıkış yapan çok insanlar gördük. Bugün İzmir’de geçmişte Kurultay için imza verse de gerek Aziz Kocaoğlu’nun, gerek kendi verdiği röportajdan biliyorum Alaattin Yüksel’in bu işi doğru bulmadığını, destek vermeyeceklerini görüyoruz. İyi birer partilidirler. İsimler gelir geçer, zamanla yeni kadrolar gelir. Bu bağlamda Sayın Muharrem İnce de, Mehmet Ali Çelebi de vazgeçilmez insanlar değildir. CHP bütün partilerin anasıdır. Böyle baktığımızda doğurmaya da devam edecektir.” dedi.



“ÇELEBİ, UNVAN OLARAK İZMİR MİLLETVEKİLİ AMA…”


CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin partiden istifasına yönelik dikkat çeken ifadeler kullanan Bayır, “Çelebi evet unvan olarak İzmir Milletvekili ama sokağa çıktığınız zaman insanlar ‘Öyle bir vekil mi var?’ diye soruyorlar. Kardeşimiz bizim. Kendisini Silivri’de tanıdık. Biz tanıdığımızda parmaklıklar arkasındaydı. Aday gösterdik, seçildi ve çıktı. Sayın Genel Başkan nikahına gidip şahitlik yaptı. Bizim gibi ön seçimde vuruşarak, sandıktan çıkarak milletvekili olmuş bir arkadaş değil. Kontenjanla bizim gibi insanlara haksızlık yapılarak önümüze konmuş bir arkadaşımız. Buna rağmen bağrımıza basıp kardeşimiz dedik. Kendisi böyle bir yol seçti. Herhalde kendisi siyasete devam etmek istiyor ama CHP’de kontenjan hakkını kullandığı için yeniden aday gösterilmeyeceğini düşünerek kendi kariyer planlamasını yaptı ve gitti. Yolu açık olsun.” dedi.

“BALÇOVA ÇOK GÜZEL HİZMETLER YAPIYOR”

CHP’li Bayır, yerel seçimlerden bu yana İzmirli belediyeleri de değerlendirdi. Bayır, “Bana göre Balçova Belediyesi çok güzel hizmetler yapıyor. Üniversite sınavını kazananlara tablet, üniversitelerine gitmek için yol parası, mahalle aralarında sosyal dayanışmayı arttıran yardımlar… Çok güzel işler yapıyorlar. Bana göre birçok belediyemiz çok güzel iş yapıyor ama biz reklamını güzel yapamıyoruz. Bunda yerel medyadan daha çok destek alınması gerektiğini düşünüyorum.



“RAPORLARI KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE VERMESİNLER”

CHP İzmir’in Urla, Menemen, Gaziemir ve Bayraklı’da yaşadığı problemler hakkında da açıklamalarda bulunan Bayır, “Yaşananlardan bir ders çıkarmak gerekiyor. Ortada bir yanlış var mıdır? Sonuç açısından olduğu kesin. Nedir yanlış? Bana göre adayların tespit yöntemleridir. Burada yanlış yapılmıştır. Bu partinin problemi hafıza problemidir. Kendi hafızasını iyi kullanmıyor. 30 ilçesi olan bir ilden bahsediyoruz, dünya kadar meclis üyesi adayından bahsediyoruz. Kimlerin belediye başkan adayı, kimlerin meclis üyesi adayı olacağının çerçevesini zaten Genel Merkez çiziyor. Ama burada gerçekten yetkili olan unsurlar; genel başkan yardımcıları, il başkanları, ilçe başkanları CHP Genel Merkezi’ne verdikleri raporlarda siyaseten kendi önlerini açacak insanları ve kendi çıkarlarını gözeterek değil partililiği esas alarak rapor verseler bu hizmet de doğru yapılacak. Görüyoruz ki bu olmuyor, olamıyor. Bir kişinin vereceği kararda yanlışlıklar olabilir. Ankara’daki kişi, İzmir’dekini iyi tanımıyor olabilir. O zaman gelin, örneğin Seferihisar’da kimin başkan olacağını sandığı kurup CHP’lilere soralım. Karaburun için İzmir Büyükşehir Belediyesi için… Bakın İzmir Büyükşehir Belediyesi için 140 bin üyemiz oy versin. Bu kadar insanın belirlediği aday yanlış olmaz. Urla’da yanlış olmaz, Menemen’de yanlış olmaz. Çünkü örgütün sağduyusu vardır ve doğru adayı bulur çıkarır. Partili olmayan bir unsur da belediye başkanı olamaz. Israrla söylüyorum; önümüzdeki seçimlerde önseçim olmazsa aday değilim. Çünkü bu yaştan sonra Genel Merkez koridorunda ceket ilikleyip bir dönem daha aday gösterilmek için ricada bulunmayı kendime yakıştıramıyorum. Doğru da bulmuyorum. Örgütün kantarına çıkar beni, örgüt karar versin Tacettin devam edecek mi… O zaman seçtiğin adam yanlış olmaz, başka partilere gitmez. Doğrusunun bu olduğunu düşünüyorum.


YORUMLAR

  • 0 Yorum