Türkiye için peş peşe deprem uyarıları! Bu illerde oturanlar dikkat…

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler Türkiye yasa boğdu. Deprem uzmanlarından ise peş peşe uyarılar geldi. Birinci, ikinci ve üçüncü derece riskli iller belli olurken İstanbul'un ilçelerinin risk analizi de yapıldı…

Türkiye için peş peşe deprem uyarıları! Bu illerde oturanlar dikkat…
24 Şubat 2023 - 09:40

Yaşanan son depremler Türkiye’yi yasa boğarken deprem uzmanlarından peş peşe uyarılar geldi. Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, deprem tehlikesi altındaki bölgelerin nereler olduğunu sorusunu yanıtladı. Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, MTA'nın diri fay haritasını hatırlattı. Prof. Dr. Naci Görür de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öte yandan birinci, ikinci ve üçüncü derece riskli iller belli oldu. İstanbul'un ilçelerinin risk analizi gerçekleştirildi. İşte uzmanların son uyarıları ve riskli bölgelere göre Türkiye deprem tehlike sıralaması…

 

Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ardından Türkiye'nin diğer bölgeleri de depremler yaşanıyor. Karadeniz'den Ege'ye depremler devam ederken uzmanlar diri fay hatları konusunda uyardı.

Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ve etkilerinin Malatya, Sivas, Elazığ, Osmaniye, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır'ın da yaşadığı 7.7'lik ve 7.6'lık depremlerin ardından uzmanlar, yaşanan büyük depremlerin başka noktaları da tetiklediği görüşünü paylaştı.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından 7 bini aşkın artçı sarsıntı yaşandı.

Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, MTA'nın diri fay haritası üzerinden önemli uyarılarda bulundu.

Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, "İstanbul veya İzmir'in 6 Şubat'tan önce deprem riski neyse aynı şekilde devam ediyor. Zaten hepimiz biliyoruz tehlikesi yüksek İstanbul ve İzmir'in.

MTA'nın diri fay haritasında 550'ye yakın deprem üretme potansiyeli olan diri fayın olduğunu biliyoruz. Örümcek ağı gibi diri faylarla kaplanmış durumda. Ege'de, Akdeniz'de, Karadeniz'de yine diri faylar var. 1000'e yakın deprem üretme potansiyeli olan fay var. Biz nerede daha yüksek risk var demekten ziyade tüm Türkiye'yi depreme dayanıklı hale getirmeliyiz" dedi.

Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, NTV canlı yayınında deprem tehlikesi altındaki bölgelerin nereler olduğuna ilişkin soruları yanıtladı. Pampal, şunları söyledi:

"Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'da, Hatay'ın kuzey ve içini ilgilendiren deprem oldu. Güneye doğru Ölüdeniz fayı devam ediyor. Ölüdeniz fayı Hatay'dan itibaren Suriye sınırında Kızıldeniz üzerinden Lübnan ve İsrail Körfezi'nin geçip Kızıldeniz'e kadar devam eden bir fay. Yıkıcı deprem yaratma olasılığı yüksek olan bir fay. Mısır dahil Ortadoğu'da çok ciddi hasarlara neden olmuş. O bakımdan tehlike tamamen geçti diyemeyiz."

"Hatay geçmişe dayanan zengin kültürüyle, doğal güzellikleriyle gözbebeği olan bir ilimiz. Kahramanmaraş depremi ile yıkıldı. Hatay depremi ile ger kalan kısımlar da yıkıldı. Ölüdeniz depremi ile yine kırılırsa Hatay yine etkilenecek.

Onun için alelacele Hatay için planlama ve çalışmalar yapılmadan aynı bölgeye benzer yapı sistemleriyle devam etmek çok doğru olmaz. Hatay önümüzdeki dönemde de maalesef yıkıcı depremlere maruz kalacaktır. Bu bakımdan rahatlamak doğru değil."

"Kırılan 400 kilometrelik kısım yani Çetinkaya'dan Hatay'a kadar olan kısım Kahramanmaraş merkez olmak üzere, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay. Bu fayın kırılan kısmı bir daha kırılmayacak. Yüzyıllarca enerji biriktirecek.

Kahramanmaraş'ta yapılaşmaya başlanabilir. Ancak benzer duyarlılıkla başlanabilir. Bu yıkımların tek nedeni depremin uzun süreli olması değildi, depremin yüksek ivmeli olması değildi alüvyal zemin üzerine kurulmuş yerler olması idi. "

"Bir de kuzeyde ikinci 7,6'lık depremi yaratan fayın hemen kuzeyinde Nurhak civarında onunla kesişen Malatya fayı var. Orada da stres yoğunlaşması var o faya kuzeye doğru gidiyor sonra sağa dönüyor Ovacık fayı olarak devam ediyor. Karlıova-Erzincan arasındaki Yedisu fayı 1784'te kırılmış, orası ve Bingöl civarında kırılmamış birkaç parça daha var."

"Arap levhası kuzeye doğru itiyor, Anadolu'yu sıkıştırıyor. Kabuk kalınlaşıyor. 40 km kalınlığında bir kabuğa sahip o bölge. Kuzey-güney yönlü sıkışma, ters faylar en büyük depremleri yaratır. Güneydoğu Anadolu bindirmesinin uç kısmı Hakkari'den geçiyor. Hakkari'de de deprem tehlikesi yüksek. Türkiye'nin deprem tehlikesi olmayan tek santimetrekaresi yok."

"1500 km'yi bulan bir Kuzey Anadolu fayı var. 1000 km'den daha uzun bir Doğu Anadolu fayı var. Batı Anadolu'da Ege graben sistemi dediğimiz faylar Muğla, Antalya, İzmir, Manisa, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Uşak, Kütahya, Denizli, Afyon buraların hepsi normal fayların etkisinde."

BÖLGEDE TSUNAMİ TEHLİKESİ VAR MI?

Türkiye'de deprem olmayacak yer yok. Ölüdeniz fayının güneye doğru kırılma ihtimali daha yüksek. Denizaltında levha sınırındaki bir harekette Tsunami etkisi ve tehlikesi söz konusu olur. Kıbrıs yayında, deniz içinde deprem olursa Tsunami o zaman söz konusu olur.

Tsunami'den insanların kurtulması daha kolay. Deprem gibi saniyeler içinde gelmiyor. 15-20 dakikanız var kurtulmak için. Tsunami olacaksa Ege ve Akdeniz'de olabilir. Afrika levhası ile Anadolu, batıda da Avrasya levhasının sınırında oluşacak 8 ve üzeri depremlerde söz konusu olur."

PROF DR. NACİ GÖRÜR'DEN İZMİR'E DEPREM UYARISI

Prof. Dr. Naci Görür, ise İzmir'de katıldığı bir toplantıda önemli bilgiler paylaştı:

"İzmir’de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım."

"Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım."


YORUMLAR

  • 0 Yorum