Spor yapmak enflasyona yenildi!

Spor salonlarına yapılan zamlar sporcunun belinini büküyor. Günümüz ekonomisi şartlarında sporcuların masrafları gitgide artıyor ayrıca doğru salon tercihi yapmak, ek besin ihtiyacı ve personel trainer gibi birçok maddi problem sporcuları mutsuz ediyor. Salonlardaki hijyen denetimleri pandemi sonrası dönemde de yetersiz kalıyor. Fitness eğitmeni Kadir Taşkın ile yaptığımız sohbette salonların yüksek fiyatları ile ilgili açıklamalarda bulunan Taşkın “Pandemide spora ara verildi. Bu işi profesyonel olarak sürdüren kişiler pandemi döneminde de evlerinden spora devam ettiler ancak fiyatlar pandemi öncesinde de yükselmeye başlamıştı. Spor salonları gerek ekipmanlar gerek kullanılan malzemeler ve besin takviyeleri gibi birçok malzeme yurt dışından gelmekte. Dolar bazlı olduğu için ülkedeki kura göre yükselmesi söz konusu oluyor ancak evden spor yapabilmekte mümkün fakat bu kişinin hedefi doğrultusunda belirlenir” dedi. Aynı zamanda doğru spor salonu seçmek hakkında konuşan Taşkın” Kişinin evine en yakın olan spor salonuna gitmek ve yüksek kaliteli ekipmandan ziyade kişinin çalışabildiği ekipmanların olması ön planda olmalıdır. Hijyen açısından soyunma odalarının temiz olması çok önemlidir ayrıca personal trainer kişiye özel olmalıdır. Belirli eğitimlerden geçmelidir ve fonksiyonel
çalışmalıdır fakat en önemlisi kendi çıkarları doğrultusunda değil sporcunun hedefine göre olmalıdır.”
“Belediyenin yaptığı spor salonları yapmış olmak için yapıldı”
Taşkın,” Belediyenin yaptığı Komplekslerin fiyat harici bir avantajı yok. Aynı zamanda kadınların ve erkeklerin aynı salonda spor yapamaması da çok çirkin bir durum ve spor salonlarında ekipman olarak yetersiz gelen antrenörler görevlerini yapmıyor. Belli bir saat çerçevesinde girebildiğimiz salonlardan verim almalıyız. Ülkemizdeki çoğu şey gibi bu salonlarda özelleştirilmeli.” “Zayıflatan çay şirketleri ve onların yaşam koçları bilgisiz!”
“Bilinçsiz insanlarla birlikte 2 günlük bir eğitim sonucunda diploma veriliyor ve yaşam koçluğu altında tamamen bir umut tacirliği yapılıyor. Sosyal medyada biz şöyle ürünler yapıyoruz bir ayda zayıflamak garanti gibi söylemlerle reklam yapıyorlar, sonucunda bu şirketler para kazanırken halk sağlığından oluyor. Spora yeni başlayan veya bilinçsiz olan kişiler genel olarak bu tarz reklamlarla hemen bir şeyler başarmak istiyor ancak bu tarz ek gıdalar ve çaylar kişiyi sağlığından ediyor; örneğin incelediğim bir üründe bir ölçekte otuz yedi gram şeker vardı. Bu şeker sporcunun performansını nasıl arttıracak?
Sağlığını elinden almaktan başka hiçbir yardımı olmaz ayrıca hiçbir zaman bir ek gıda besin yerine geçmez. İstenildiği kadar ek gıda kullanılsın vücut bunun dezavantajını alacaktır” dedi. Ayrıca spor salonlarının denetimini de eleştiren Taşkın, “Spor salonlarının sözde denetlendiği söyleniyor ama şu anda çoğu spor salonlarının soyunma odalarında on beş yaşındaki çocuklara verilen farmakolojik ilaçlar mevcut ve bunlar tamamen ticari kaygılarla yapılıyor. Spor salonlarının hijyen kalitesi ölçülmüyor ve antrenörlerin kademeleri asla süzgeçten geçirilmiyor. Benim düşüncem spor salonlarının denetlemedende incelemeden de payını alamadığı, yasaklı maddelerin salonlarda çok rahat bir şekilde satılabildiği bir
dönemde olduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.