Uzman Psikolog Irına Irmak Bahar

Uzman Psikolog Irına Irmak Bahar


Squid Game İkilemi

17 Ekim 2021 - 11:49 - Güncelleme: 17 Ekim 2021 - 12:10

Son dönemde Netflix’in en popüler dizisi haline gelen Squid Game dizisi tüm dünyada izlenme rekorları kırarken, birkaç uyarımla ebeveynleri aydınlatmak ve duygusal gelişimleri döneminde nasıl etki bırakabileceğine değinmek istedim.

Duygu gelişimleri dönemlerinde gülümseme, sevinme, ağlama gibi temel duygularımız olsa da, bugün değineceğimiz konu genel hatlarıyla öfke, saldırganlık, ağlama ve korku üzerine olacaktır.

Hepimizin çocukluk dönemi oldu ve bu dönemde birçok değişime uğradık. Hayatımız boyunca birçok uyarıcının etkisiyle duygularımızı şekillendirir ve yaşarız. Çocukluk döneminde psikolojik veya fizyolojik ihtiyaçların karşılanması, eksik kalması durumunda duygular oluşur, gelişir ve şekillenir. Hayatta kendimizi ifade edebilmek ve sosyalleşebilmek için duygularımız en temel görevi üstlenir. Ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde ise, herhangi bir sorunu çözebilmek için bilgilerimizin yanı sıra tecrübelerimizi ve sezgilerimizi de kullanırız. Sezgilerimiz, hislerimiz ve tecrübelerimiz iletişim kurduğumuz insanlar karşısında öngörülerimizi şekillendirir ve karşımızdaki kişileri tanıma aşamasında fikir sahibi olmamıza yardımcı olur. Sezgilerimizle hareket ettiğimizde yardımcı duygumuz olan ‘empati’ devreye girer. Empati, kelime anlamıyla duygudaşlık demektir. Empati yeteneği doğuştan gelmiş olsa da zaman içerisinde gelişmesi veya gelişememesi bireylerin yaşadıkları, eğitimleri, kültürü ile ilgilidir. Empati yani duygudaşlık, karşımızdaki kişinin duygularını hissedebilme, düşüncelerini anlayabilmektir. Dolayısıyla içinde bulunan duygu durumun içselleştirilmesini sağlar ve davranışlardaki motivasyonu sağlar. Böylelikle duygulara yönelik farkındalık artar, sosyal. Hayatta, iş hayatında ve aile hayatındaki ilişkiler olumlu yönde gelişir.



Temel duygularımızdan olan korku duygusu, bebeklikten itibaren yerleşik olan duygudur. Herhangi bir tehlike karşısında hissedilen tepkidir. Organizmayı korumak adına ortaya çıkar. Korktuğumuz anda bazı tepkiler açığa çıkar bunlar, çığlık atma, korktuğu durum veya olaydan kaçma, gözlerini kapatmak, saklanmak gibi… Aslında bu duyguların temelinde yatan duygu güvensizlik duygusudur. Çocuklar kendilerini güvende hissetmedikleri zaman korku açığa çıkar ve yönetilmesi güç olur. Erken çocukluk döneminden ön ergenliğin sonuna kadar olan süreçte korkular azalır. Okul çağındaki çocuklar silah, kesici, yanıcı ve patlayıcı aletlerden korkarlar. Okul ve sosyal ilişkilerinde alay edilmekten, küçük düşmekten korkarlar. Korku ve güvensizlik bir süre sonra öfke duygusuna dönüşebilir. Temelinde herhangi bir isteğin engele uğramasından dolayı ortaya çıksa da genel itibariyle kendisini ifade edemeyen, anlaşılmayan, yoğun korku yaşayan çocuklarda da yoğun şekilde açığa çıkmaktadır. Tüm bu olumsuz duygular karşısında çocuklar kendilerini sıkar, gerilir, dişlerini gıcırdatır, etrafa saldırır ve kendisine zarar verebilir. Öfkeyi açığa çıkaran birçok sebep vardır. İsteğinin karşılanmaması, anlaşılmama duygusu, koyulan kuralları reddetme, sınırlandırma vb. durumlar olsa da öfke bir davranış biçimi olarak sonradan da öğrenilebilir. Rol-model ebeveyn ya da bakımından sorumlu kişilerin etkisi altında olsa da çok beğendikleri karakterlerden de etkilenebilmektedirler. Korku ve öfkenin açığa çıkması yönetilememesi durumunda ise saldırganlık kaçınılmaz olmaktadır. Çocuk tüm bu olumsuz duyguları bastıramayıp, yönetemeyip saldırganlık şekliyle ortaya çıkartır. Duygularını yönetemeyen çocuk etrafına ve kendisine zarar vermeye başlar. Kısaca kendisini engellenmiş hisseden çocuklar engeli ortadan kaldırmaya yönelik tüm davranışları hayata geçirir. Çocuklar bebeklerinden itibaren doğru veya yanlış sağlıklı veya sağlıksız tüm bilgiler ışığında gelişmektedirler. Çevrelerinin de etkisinde kalarak dünyayla ilgili bilgi ve fikir sahibi olurlar. Tüm bu bilgi ve fikirler filtrelenmez ise, çocuğunda yetişkinlik dönemindeki tutumlarını ve davranışlarını şekillendirir. Dolayısıyla yetişkinlerin ve ebeveynlerin çocuklar üzerinde duygu gelişimi ve düzenlenmesi konusunda yardımları artı yönde olmalıdır.



İnternet kullanımının artması ve kontrol mekanizmasının zayıf kalması ne yazık ki sadece çocuklarda değil, pek çok bireyde birçok olumsuz duyguların oluşmasına sebep olmaktadır. Yazımın başında örneğini verdiğim Squid Game dizisi içerdiği şiddet içerikli sahnelerde ve altında yatan anlamları ile insanların bilinçdışını kontrolsüz şekilde uyarmalarına sebep olmaktadır. İsminden yola çıkarak, uyarıları göz ardı eden çocuk ve yetişkinler ne yazık ki dizide her ne kadar çocuk oyunlarına yer verilse de sonucu itibariyle karşılaştıkları olumsuz sahnelerde ciddi şekilde etkilenmiş, sarsılmış ve korkuya kapılmışladır. Çocuklarda ise, durum daha farklı gelişmiştir. Çocuklar kendi aralarında oyun oynarlarken tıpkı sahnelerde yer alan elenen yarışmacıların zarar gördüğü şekliyle örnek almışlar, akranlarına zarar vermekten çekinmemişlerdir. Rol-model aldıkları kişileri ve olayları yararlı-yararsız olarak değerlendiremeyen ve toplum içinde akranları tarafından dışlanma korkuşu yaşayan çocuklar ne yazık ki şiddet mağduru olmuşlardır. Çocukların internet erişimlerini mümkün mertebe kontrolünü sağlayabilmeleri ebeveynlerin sorumluluğundadır. Nasıl ki gece yarısı çocuklarımızı bilmediğimiz semtte tek başlarına dolaşmalarına müsaade etmiyorsak, internet ortamında da aynı hassasiyeti göstermek elzemdir. Evde bulunan platformlardaki görselleri, video içeriklerini denetlemeli, içeriğini dikkatle okumalılardır. Çocuk sekmesi yaratılmalı, çocuk sekmesinde yer alan, izlemesi muhtemel içeriklerin ise öncesinden ebeveyn tarafından izlenmesi uygun olduğu takdirde izletilmesi gerekmektedir. Maruz kalınan video, filmlerin duygusal gelişime büyük oranda katkı sağladığı kadar zarar verdiği de açıktır.

Diziyi izleyen çocuk-ergenlerde kaygı, korku, saldırganlık ve öfke açığa çıkmış ve kontrolün sağlanması konusunda sorunlar yaşanmış ve yaşanmaktadır.

Yetişkinlerde ise yaşanılan maddi sorunlardan ötürü böyle bir oyun olsa düşünmeden gidebileceklerini söyleyenlerde ciddi artış olması durumun vahametini ortaya koymaktadır. Bu oyunu yaratmak isteyen içinde saldırganlık ve sadizm duyguları barındıran yetişkinlerin böyle bir oyunu hayata geçirme isteği tehlikesini doğurmuştur.

Yayınlanan birçok film-dizi-video-görsel masum değildir. Çocuklarımızı korumamız görevimizdir, çocuklarımızı koruyalım ki geleceğimiz güvende olsun.

YORUMLAR

  • 0 Yorum