İlgi-2

Bir önceki yazımda bireysel ilişkilerimizde İLGİ algısı konusunda düşüncelerimi aktarmıştım. Toplum içinde ve toplumlararası ilişkilerde, toplumun yapı taşı olan bireyin özelden genele tüm iletişimi etkilemesinden bahsetmeye çalıştım. 

Bireyin tüm duygu ve düşünceleri toplum yönetiminde ve diğer ülke ilişkilerinde direkt bir etkiye sahip diye düşünüyorum.  

Peki, biz yönetilen vatandaşların beklediği vatandaşlık hizmetleri, istediği koşullarda ve yoğunlukta karşılanıyor mu? Bize yüklenilen sorumlulukları maddi manevi karşılamamıza rağmen almamız gereken en basit hizmetleri dahi alabiliyor muyuz? Ya da en basit tabiri ile bizlerin neye ihtiyacımız olduğu, ne halde olduğumuz, mevcut koşulların ekonomik şartlarda iyileştirilmesi için taleplerimiz yöneticiler tarafından dinleniyor mu? Velev ki dinlenmesini sağladık bunların karşılanması için basit de olsa girişimler oluyor mu, olacak mı? 

Bu soruları hepimizin sorması üzerine fikirler üretmesi ve bizden oy isteyen yöneticilerin bu konuya eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizlerin sorunları ve talepleri sadece seçim döneminde hatırlanması gereken bir konu değil. 

Geçmiş dönemde yine seçim propagandaları ile ilgili bir köşe yazısında okuduğum ve hatırladığım bir hikayeyi kısaca yazmak istiyorum. 

“ Seçim döneminde köy kahvesinde sohbet yapan başkan adayı, sürekli düzeni değiştireceğiz diyormuş. Ekonomi bozuk düzeni değiştireceğiz, üretim yok düzeni değiştireceğiz vb. arkada oturan yaşlı bir amca ise sürekli kafası ile onay veriyormuş ve bu durum başkan adayının dikkatini çekmiş. Sohbet sonrası amcanın yanına gitmiş ve ona sormuş:  amca beni desteklediğin için mi sürekli kafan ile onay verdin yoksa farklı bir durum mu var?

Amcanın cevabı oldukça manidar olmuş: ah be oğul düzülen değişmedikçe düzeni değiştirmişsin neye yarar… “ 

Sosyal medya üzerinden aldığım hizmet konusunda yazdığım eleştiri ve alternatif önerim maalesef Avrupa standartları böyle denilerek cevaplanıyor. Olay şu; toplu taşım araçlarında bahardan yaza geçerken çalışan klima. Günün her saati aynı sıcaklık ve aynı fan performansı ile çalıştırılması ne kadar doğru? İhtiyacı ne kadar karşılıyor. Sabah kullanırken ve akşam güneş batarken araç içi o kadar soğuk oluyor ki aldığımız hizmet sanki bize uygulanan ağır bir tabi ile işkenceye dönüşüyor. 

Bu yazı bahanesi ile bu konuyu tekrar gündeme getirmiş olayım;

Lütfen siz de daha iyi olması gereken hizmetleri ya da hiç almadığımız ama kesinlikle uygulanmalı dediğiniz hizmetler ile ilgili düşüncelerinizi yorum bölümüne yazın. Mutlaka sesimizi duyacak yöneticiler olacaktır. Unutmayalım ki biz değişmedikçe bizleri yönetenlerin değişmesini beklemek daha iyi hizmet alacağımız umudu maalesef hayalden öte değil…

İyi haftalar…