Muhalifliğin Böylesi...

Can Azerbaycan ile Ermenistan arasında sınır hatlarında bir kez daha başlayan ve bu kez öncekilerden çok daha sert geçen çatışmalarda Türkiye tarafının ne kadar net olduğunu tüm dünyaya duyurmuştur. Türkiye, ülkesini işgal eden ve saldırgan Ermenistan’a karşı taarruza geçen kardeş Azerbaycanın tam destek vermesi  mili bir iradedir.Dil,kader, din ve soy birliğimizin bulunduğu; dolayısıyla tüm bu nitelikleriyle canımızdan can olan Azerbaycan'ın yanında durmamız, tabiatın kanunu kadar açıktır. 

Lakin tartışmaya bu denli kapalı bir konuda bile muhalif olmak adına sarf edilen sözler, artık "Ne pahasına olursa olsun..." gibi hastalıklı bir zihniyeti işaret ediyor. İki ülkenin arasındaki çatışmada Türkiye'nin tarafsız olmasını tavsiye edecek kadar şuur kaybı yaşayanlardan tutun da, "Bize ne Azerbaycan'dan?" gibi sözler sarf edecek derecede ihanet gruplarına rastlıyoruz.

Tabii bu süreçte HDP'nin Ermenistan yanlısı tutumuna şaşırmıyor olsak da, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz'ün sözlerini dinlemek adeta kanımı dondurdu. Emekli bir büyükelçi olduğu için sözlerine kulak verdiğim Çeviköz, Türkiye'nin Azerbaycan'a silah yardımı yaptığını söylerken "maalesef" kelimesini kullanıyor. Bununla da yetinmeyen Çeviköz, tıpkı Suriye'nin kuzeyinde kendisi dışındaki tüm grupları "cihatçı" diye yaftalayan PYD/PKK'nın diliyle, Türkiye'nin bu bölgeden Azerbaycan'a cihatçı gönderdiğini söylüyor.

Kimse kusura bakmasın ama böyle muhalefet olmaz arkadaş. Olursa da olmaz olsun, Bakın iktidara muhalif olabilirsiniz. Yanlışını, eksiğini dile getirebilirsiniz. Bu muhalif olmanın tabiatıdır. Fakat bunun bir sınırı, adabı, milli,ulusal bir yönü olur.

Açık ve net olarak söylüyorum ki; HDP'nin, Selahattin Demirtaş'ın, Ermenistan'ın, Yunanistan'ın, Esad'ın kuyruğuna takılarak yaptığı siyasete dolaylı ve dolaysız destek olunmamalıdır.
Üstüne üstük böylesi bir ihanete Mustafa Kemal Atatürk'ü alet etmeye çalışmak da ihanetlerin en büyüğü olur.

Görünen köy kılavuz istemiyor dostlar. HDP'nin peşine takılıp gidenin ardından "vah vah" çekmeye gerek yok. Esas mesele şu ki, eksiğiyle gediğiyle Türkiye'de artık iyice belirginleşen bir milliler bir de gayrımilliler bloklaşmasında ne tarafta olduğunuzdur. İsimler geçici, devlet bakidir. Devletçilikse bizlere Nizamülmülk'ten, Osman Bey'den, Mustafa Kemal Atatürk'ten emanet, mukaddes bir mirastır.
Ülkemiz tarihi, kültürel ve gönül coğrafyasına duyarlı olmak siyasi sorumluluktur.
Bunu devletimiz başarı ile yapmaktadır.
Bu güçlü iradenin yanında millet hep birlikte  olmalıyız.
Azerbaycan Türk ordusuna muzafferiyetler dilerim.