Libya, coğrafi konumu, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ( Petrol, doğal gaz, karbon gazı) olan bir ülkedir.
Bundan dolayı dünyadaki sömürgeci küresel emperyal güçlerin ilgi ve alakalarının odak noktası olmuştur.
Bu ülkenin kaynaklarını sömürmek için vekalet savaşları dahil, siyasi iradesini ABD’ye teslim etmiş Mısır, Suudi Arabistan gibi müsvedde devletlerin de kullanılması düşündürücüdür.
Bununla birlikte Libya; tarihi, kültürel yapısı, stratejik komumu ve demografik yapısı itibariyle tarihte kader birliği yaptığımız bir ülkedir. 16.asırda (1553) Turgut Reis tarafından fethedilişinden 1911'e kadar 358 yıl Osmanlı ülkesine ait bir coğrafyadır.
Kaddafi'nin devrilme süreci ve sonrasında bu ülkede insanlık dramı yaşanmaktadır. İnsanlar kendi ülkelerinde yabancı, paralı vekalet savaşçılar tarafından öldürülmekte ve ve kadim topraklar işgal edilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti; tarihi, kültürel ve stratejik sorumluluğunun gereği olarak masum ve kardeş Libya halkı ile meşru hükümetinin yanında yer alarak geçmişte olduğu gibi insani ve vicdani bir karar almıştır.
Libya ile yaptığımız deniz yetki anlaşması ile Akdeniz'de en fazla sınırı olan iki ülke fiziki anlamdada komşu olmuştur.
Tarihte Kahraman Turgut Reislerin Türk denizi yaptığı Akdeniz'de, uluslararası vampirlerin oradaki insanları katletmesine ve kaynaklarının sömürülmesine izin verilmemelidir.
Yunanistan ile Mısır’a yaptırılan sözde anlaşma göstermiştir ki ülkemizin Libya konusundaki strateji son derece yerinde ve haklıdır. Birkaç gün önce yapılan Navtex ilanı ve akabinde sismik araştırma gemisi Oruç Reis'in, donanmamız ile birlikte Akdeniz'de adeta gövde gösterisi yapması, bana göre denizlerdeki Sevr'in yırtılıp atılması ve "Mavi Vatan"ın da en az Anadolu gibi geçilmez olduğunun göstergesi olmuştur.
Kardeş ülke Libyada siyasi birliktelğin bir an önce sağlanması tek temennimizdir. Libya ile siyasi, askeri ve ekonomik işbirliğimizin güçlenerek devam etmesi bir devlet politikasıdır. Akdeniz'de daha aktif ve etkin bir bir strateji gereği, yaşanan süreç iç siyasete alet edilmemelidir. Milli güvenlik konseptimizi güçlü kılmalıyız.
Libya'da barış ve huzurun bir an önce sağlanması, mavi vatanımıza göz dikenlerinse kendileri için büyük tehlike arz eden bu tiyatroyu sonlandırması dileklerimle...
YORUMLAR