Dyt. Beyza Yalav

Dyt. Beyza Yalav


Sağlıklı Kişiler de Glütensiz Beslenmeli mi?

26 Ekim 2020 - 17:27

Son zamanlarda glütensiz beslenme gitgide yaygınlaşmakta. Kilo vermekte zorluk çeken pek çok kişinin glüteni tamamen hayatından çıkardığını görmekteyiz. Peki bu ne kadar doğru bir davranış?
 
Sizlerden çoğunlukla şu cümleleri duyuyorum; “Glüteni hayatımdan çıkardım cildim parlamaya başladı. Glütensiz beslenmeyle ciddi kilolar verdim. Glüten bana dokunuyor. Glüten bende kilo yapıyor ve bağırsaklarıma zarar veriyor…”
 
Glütene hassas olan kişilerin glütensiz beslenmesi evet gerekli ve etkili. Ama sağlıklı kişilerde de glütensiz beslenmek sihirli bir çözüm mü? İşte siz okuyucularımı bugün bu konuda aydınlatıyorum. Günümüzde glütensiz beslenen kişi sayısı gitgide artmakta. Bunun sebebinin sosyal medyada glütenle ilgili çıkan haberler olduğunu düşünüyorum. O zaman ilk olarak glütenin ne olduğuyla başlayalım.


 
Glüten Nedir?
 
Glüten bazı tahıllarda bulunan bitkisel bir proteindir. Buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan glüten sadece bu tahılların tanelerinde değil, aynı zamanda mono sodyum glutamat, soya lesitini, modifiye nişasta ve bazı vitaminlerde de bulunur. Bu tahıllar kullanılarak yapılan tüm yiyecekler glüten içerir.
 
Glüten İçeren Tahıllar Sağlığımızı Olumsuz mu Etkiliyor?
 
Glütenle ilgili pek çok olumsuz şey söylenmekte. Bunlardan en yaygın olanı glütenin kalbi yorduğu ve bağırsak sağlığını olumsuz etkilediği. 2017 yılında Harvard Tıp Fakültesinde yapılan çalışmada uzun yıllar boyunca çölyak olmayan 100.000’den fazla kişide glüten içeren tahıl tüketimi ile kalp damar hastalıkları arasındaki ilişki incelenmiş. Bu çalışma sonucunda glütenin kalp damar hastalıklarına neden olmadığı, tam aksine glüteni hayatından çıkaran sağlıklı kişilerin kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin daha fazla olduğu görülmüştür. Özellikle günde 2-3 porsiyon glüten içeren tam tahıllı besinleri tüketen bireylerin 2 porsiyondan daha az tüketen bireylere göre kalp hastalıkları, inme, tip 2 diyabet hastalıklarına yakalanma oranlarının daha düşük olduğu belirtilmiştir.
 
Sağlıklı bireylerde glüten, prebiyotik etki göstererek vücuttaki yararlı bakterilerin beslenmesinde rol oynar. Buğday kepeğinde bulunan karbonhidrat çeşidi arabinoksilan, yararlı bakterilerin (bifidobakterler) üremesini sağlar. Bifidobakterlerin sayısı azaldığında bağırsak ile ilgili pek çok rahatsızlık görülebilir. Huzursuz bağırsak sendromu, kolon kanseri ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları bunlardan sadece birkaçıdır. Sonuç olarak glüten sağlıklı bireylerde hem kalp hem de bağırsak hastalıklarından korunmada göz ardı edilemez.
 
Glütensiz Diyeti Kimler Uygulayabilir?

Glüten içeren besin tüketimi yapıldığında sorun yaşayan kişilerde, bir toksin maddenin oluşturabileceği kadar zararlı etkiler görülebilir.


 
Çölyak Hastalarının Düşmanı Glüten!
 
Çölyak hastalığı; yorgunluk, halsizlik, şişkinlik, kabızlık ve ishal, hızlı kilo kayıpları ve bağırsağın yapısındaki harabiyetle karakterize otoimmün bir hastalıktır. Çölyak hastalarının çoğu tanı alana kadar düşük yaşam kalitesiyle hayatlarını sürdürürler ve geç tanı alırlar. Ayrıca çölyak hastalarında osteoporsiz ve anemi gelişimi de kaçınılmazdır. Çünkü bağırsak harabiyetiyle birlikte kalsiyum ve demir emiliminde de sorunlar oluşur. Çölyak hastalığı tedavi edilmezse eğer daha sonra kısırlık, sinir sistemi hastalıkları ve hatta kanser bile çölyaklıları bekleyen sorunlardan biri olabilir. Ancak doğru beslenme programıyla glüten diyetten çıkarılırsa hastalığa bağlı oluşabilecek tüm sorunlar da ortadan kalkmaktadır. Yani glütensiz diyet çölyak hastalarında birincil tedavi yöntemidir diyebilirim.
 
Çölyak hastası olmayıp glütene karşı hassasiyeti ya da glüten intoleransı tanısı alan kişiler de vardır. Çölyak ile bağırsak hasarı dışında şişkinlik, gaz problemi, halsizlik ve yorgunluk sorunlarını yaşayan bu kişiler de diyetlerinden glüteni çıkardıklarında daha kaliteli bir hayat yaşamaya başlayacaklardır.
 
Buğday Alerjisi Olan Kişiler de Glütensiz mi Beslenmeli?
 
Buğday alerjisi sadece glüten değil buğdayda bulunan albümin, gliadin ve globulinne karşı kanda IgE antikorlarının pozitif çıkması durumudur. Bu hastalığa sahip kişilerde kısa süreli nefesler alma, kramp, ishal, anafilaksi, bulantı, gözlerde ve boğazda kaşınma, ürtiker ve ağızda salya durumları ciddileşir. Bu daha sık çocuklarda görülür. Doğru beslenme planıyla buğday ve buğday içeren besinler diyetten çıkarıldığında semptomlar düzelmektedir.


 
Glütensiz Diyette Neler Yenmeli/Yenmemeli?
 
Buğday ve türevleri (bulgur, makarna, kuskus, irmik, şehriye vb.), arpa, malt, çavdar ve kavuzlu buğdaydan uzak durmak gereklidir. Taze meyve, sebze, kuru baklagiller, kuru yemişler, balık, yumurta, tavuk, kırmızı et, zeytinyağı, kinoa, pirinç, karabuğday, amaranth, darı, mısır, gibi glüten içermeyen tohumlar rahatça tüketilebilir.
 
Sonuç olarak zayıflamak amacıyla sağlıklı bireylerin glütensiz beslenmesi kronik hastalık riskini artırabilmekte ve bağırsaklarda yararlı bakteri sayısının artmasını engelleyerek sindirim sistemi problemlerine neden olabilmektedir. Çölyak hastaları dışındaki kişilerin glütensiz beslenmesi doğru bir davranış değildir. Glüten, sağlıklı bireylerin hem kalp hem de bağırsak sağlığı için önemli rol oynamaktadır. Sağlıklı kişilerin zayıflamak için glütensiz beslenmesi kronik hastalık riskini artırabilir. Bu yüzden doğru olan yeterli ve dengeli beslenmektir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum