Dyt. Beyza Yalav

Dyt. Beyza Yalav


Eliminasyon Diyetleri

05 Kasım 2021 - 12:55


Herkese selamlar bugün de yine çokça duyduğumuz, merak ettiğimiz hatta bazılarımızın bilinçsiz olarak hekim ya da diyetisyen gözetimi olmadan denediği bir diyet modeliyle geliyoruz karşınıza.

Bir önceki yazımız Migren ve Beslenme’de de adını sıkça geçirdiğimiz Eliminasyon Diyeti diğer bir adıyla Otoimmün Protokol Diyeti (AİP)’den bahsedeceğiz sizlere. Nedir bu eliminasyon diyeti? Kimlere ve nasıl uygulanmalıdır, ne kadar süre uygulamak doğru olur hadi biraz konuşalım.


Bilindiği gibi beslenme yaşamın her döneminde sağlığın temelini oluşturmaktadır. Bazı beslenme alışkanlıkları ise besin intoleransı, alerji veya duyarlılık semptomlarına neden olabilir. Bir antijene tekrar tekrar maruz kalmak ise inflamasyona sebep olabilir. İnflamasyon bağışıklık sisteminin organları enfeksiyondan ve yaralanmadan korumaya çalışması esnasında gerçekleşir ve hasarlı dokuları ekarte etmeye çalışır. Bizler de besinlere en önemli inflamasyon kaynaklarıdır diyebiliriz gönül rahatlığıyla. Genellikle sağlıklı olduğu öne sürülen bir besin, başka bir kişinin sindiremediği bir besin olabilir ve bu besini tüketmek birçok rahatsızlığa yol açabilir işte eliminasyon diyetleri de burada devreye giriyor ve kişilerdeki çeşitli semptomları tedavi etme amacı ile uygulanıyor.
Besin duyarlılığı IgG bağlı olarak gecikmeli bir şekilde oraya çıkabilir. Vücudumuzda bir besine karşı oluşan bir bağışıklık problemi oluştuğunda, bu durum bağırsak fonksiyonlarını yani sindirim sistemini etkiler ve yenilen besinler, bağışıklık sistemi tarafından yabancı madde olarak algılanabilir. Besin duyarlılığı testleri bu besinlerin bulunmasında etken bir yöntem olabilir. Ancak bu tanı kriterlerinde ortaya çıkan sonuçlara göre en etkili diyet yaklaşımı eliminasyon diyeti olduğu görüşündeyiz.



Eliminasyonu en çok kullandığımız durumların başında otoimmün hastalıklar gelmektedir. Peki otoimmün hastalık nedir? En genel anlamıyla kendi hücrelerimizin kendine savaş açmasıdır. Genelde idiyopatiktir yani başlangıcı bilinmeyen hastalık durumlarıdır.  Otoimmün denilince akla gelen ilk hastalık Hashimato ve onun kardeşi İnsülin direnci ve PCOS’tur. Bizler otoimmün hastalıklarda ilgili organdan (tiroit, pankreas vs) önce bağırsaklarımızı tedavi etmeliyiz çünkü otoimmünitede çıkan bir pürüz önce bağırsak geçirgenliğini arttırır. Bağırsak geçirgenliği artınca istenmeyen maddeler kana geçiş yapabilir ve bağırsaklar devamlı olarak yediğimiz besinlere düşman olup hassasiyet geliştirebilir. Aynı zamanda bağırsak geçirgenliği otoimmün hastalıklarda stres kaynaklı olabildiği gibi yanlış beslenme de geçirgenliğin artmasına kaynaklık edebilir. Bağırsak geçirgenliğine etki eden diğer bir önemli kaynak da uyku bozukluklarıdır. Bağlantı kuracak olursak; uykusuzluk yeterli melatonin salınımının olmamasına, yeterli melatonin salınımının olmaması ise serotoninin yeterli salınmamasına, o da beyindeki nörotransmitterlerin azalmasına ve nörotransmitterlerin azlığı da anksiyete ve kronik yorgunlukla oluşabilecek minör depresyona sebebiyet verebilir. Stresi her zaman kontrol edemeyeceğimiz için de uyku düzeni ve beslenme bağırsak geçirgenliğimizi tedavi etmenin ilk aşaması olacaktır. Bağırsak geçirgenliğinin tedavi edilmeme durumunda ise vücutta enfeksiyona meyil verdiği için CRP değerimiz yükselecek ve otoimmünite daha da bozulacaktır. Eliminasyon tüm bunlardan korunmak için önerilen bir yöntem olmakla birlikte haftalardır direnç kilosunda olan kişilere de uygulanıp olumlu dönüş alınabilen bir yöntemdir.


Eliminasyon diyeti başka kimlere uygulanmadır? Mide ya da sindirim sisteminde çok fazla gaz ve şişkinlik hissi olanlar, akne problemi çekenler, ağrı ve sancıları fazla olanlar, cilt hastalıkları olanlar, hazımsızlık, mide yanması ve reflü şikayeti olanlar, uykusuzluk, migren atakları, IBS (İrritabl Bağırsak Hastalığı) olanlara; Ankilozan Spondalit, Candida, hiperaktivite, depresyon, böbrek taşları, Hashimato, kronik yorgunluk, egzama, gastrit, geçirgen bağırsak sendromu, fibromiyalji gibiz hastalıklarda Eliminasyon Diyeti uygulanmaktadır.
Tüm diyetler içerisinde uygulanması ve takibi en zor diyetler arasında olsa da en fonksiyonel diyetler arasındadır. Kısaca eliminasyon diyet aşamalarından bahsedecek olursak; eliminasyon diyetinin Birinci Aşamasında bazı besin gruplarının en az 3-4 hafta kadar besin listesinden çıkarılması gerekmektedir. Bunların en başında:

  • Buğday, arpa gibi gluten içeren tahıllar ve baklagiller,
  • Kazein bulunan süt ürünleri, laktoz ve türevleri,
  • Fasulye, soya, soyalı gıdalar,
  • Yapay tatlandırıcılar, alkol,
  • Kahve, yumurta, kuruyemişler,
  • Kırmızı meyve ve sebzeler gelmektedir.

Bu besinlerin yanında size dokunduğunu hissettiğiniz tüm gıdaları besin eleme aşamasında beslenme programından çıkartmalıyız. Yeşil yapraklı meyve ve sebzeler, fruktoz, iyi balık ve kırmızı et türevleri verilebilir. Cilt hastalığı üzerine uygulanmayacaksa kırmızı sebze ve meyve de diyete dahil edilebilir.



Özellikle otoimmün hastalığı olanlar ve metabolik sendromla ilgili sıkıntılarda, iltihaptan kaynaklanan ağrılı ve sancılı hastalıklarda, cilt lekeleri, egzama ve hastalıklarında, yorgunluk, eklem ağrıları ve enerji düşüklüğü gibi durumların uzamasında ilk aşama birkaç hafta daha uzatılabilmektedir.

Eliminasyon diyetinin İkinci Aşaması ise tüm elimine ettiğimiz gıdaları yavaş yavaş deneme yolu ile vücuda geri alma aşamasıdır. Bu dönemde glüten ve laktoz hemen yeniden denemeye alınmaz. Öncelikle alerjen diğer besinler azar azar alınarak durum kontrolü ve şikayetlerin azalması değerlendirilir daha sonra glüten ve laktoz denenerek kontrollü şekilde vücuda alınır. Böylece bağırsakla besinleri yeniden tanıştırma ve alıştırma yapmış oluyoruz.

Ancak çok dikkatli yürütülmelidir bu plan, ara ara denenebilse de kesinlikle uzun süre tercih edilmemelidir. Genellikle 3 ila 6 haftası arasında sürdürülür. Daha uzun sürmesi tiamin eksiklikleri dolayısıyla merkezi sinir sistemi bozuklularına yol açabilir, vücutta sodyum-potasyum başta olmak üzere mineral dengesi bozulabilir. En sağlıklı ve risksiz uygulama ise gerektiği zaman 2-4 hafta eliminasyon yapıp tekrar Akdeniz diyetine dönüş yapmaktır.
Bu yazımızı kaleme alırken büyük katkılarından dolayı Diyetisyenim Pınar Çelik’e sonsuz teşekkürler. Kendisi bünyemizde hasta kabul etmeye başlamıştır. Hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi ile ilgili daha fazla blog yazısına ulaşmak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz (www.beyzayalav.com).

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ömer Faruk Çelik
    2 yıl önce
    Son zamanlarda bilgi edinmek için cok arastirdigim bir konuyu. Harika bir bilgilendirme olmuş, emekleriniz için çok teşekkürler.