Karşıyaka'da geride kalan kongreye dair...

Karşıyaka'da hafta sonunda gerçekleştirilen kongre, Turgay Büyükkarcı'nın yeniden göreve seçilmesiyle sona erdi. Baştan söylemek gerekirse holdingi bir tarafa bırakıyorum ama seçim yarışındaki listelerden birinde belediye temsilcisi olmasını yadırgadım ve doğru bulmadım.

Her ne kadar Göztepeli olsam da "Biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz." mantığıyla körfezin öte yakasındaki seçimi, sözlerine kıymet verdiğim ve kendisi de kulüp üyesi olan bir büyüğüme sordum. Açıkçası bir dokunup bin ah işittiğimi söyleyebilirim. İlk duyduğum cümleyse "Başkanı üç yıldır eleştiri yağmuruna tutanlar bu kongrede neredelerdi?" oldu.

Sonrasıysa şöyle devam etti;

Karşıyaka Spor Kulübü'nün borcu olmuş 100 milyon lira. Futbol takımı 3. Lig'de. Turgay Başkan hala stat diyor. Yani en büyük projesi Cihan Büyükoral'ın 2012'de söylediği ve başta Çarşı grubu olmak üzere "Tüh, yazıklar olsun, istemezük." denilen stat projesi. Ne oldu da şimdi kıymete bindi? O tarihte eğer sahip çıkılsaydı şimdi Karşıyaka maçlarını kendi stadında oynuyordu. Eve dönme hayalleriyle Karşıyakalılar sosyal medyada gururla stadını gösterecekti. Ne yazık ki Cihan Büyükoral söylediğinde karşı çıkanlar ve hatta o zaman hatırlarsınız Karşıyaka 1. Lig'de liderken siyah çelenk gönderip "Başkan istifa" naraları atanlar, şimdi gelmiş stat projesinde bakandan randevu alınabilmesinive hatta 3. Lig'deki vahim durumumuzu şakşaklıyorlar!

Turgay Başkan temliğe karşı olmayın derken bile 100 milyon lira borca dayanmamız salonda alkışlandı. Daha ötesi 100 milyonluk borçtan kurtuluş için satılan sosislilerden gelir elde etme ve kahve satmaktan medet umulup hayal alemi alkışlanıyor. Sanki spor kulübü projeleri değil de restoran projeleri var ortada. Kimse kusura bakmasın ama bu kadar dev bir borçtan kurtulmak için işimiz sosislilere kaldıysa vay halimize.

Kürsüye baktığımızda camia büyüklerinden Sabahattin Sakıpağa'nın kürsüde yaptığı konuşmasında Fatih Diniz'in kulübe verdiği 150 bin lira için 600 bin lira temlik aldığını söyledi ve ekledi, "Niyeymiş? Karşıyaka'nın iyiliği içinmiş. O zaman ben de sormuştum 150 binin üstündeki o 450 bin liraya ne oldu diye. Fakat cevap veremediler." İşte temliği çok güzel özetleyen bir konuşmaydı bu. 

Cenk Karace ise konuşmasında temliğe karşı olduğunu net bir şekilde söyledi ve şirketleşmeye karşı çıkılmasını eleştirdi. Açık söylüyorum bugün karşı çıkanlar bir sonraki kongrede bu projeyi desteklerse şaşırmayın. 

Sıra ibra meselesine geldi. Projektöre denetim kurulu raporunu yansıttılar. O da ne? 3 kişilik denetim kurulunun bir üyesi kim bilir nasıl bir usulsüzlük gördü ki rapora imza koymaktan imtina etmiş. Rapor eksik imzalı.. Yine de Çarşı grubu devreye girdi ve "Milyonlarca borç yapıldı ve burada 1 dakikada ibra oldu. Turgay Büyükkarcı mı ibra olmayacak?" diye bağırdılar. Sonra birkaç kişi dışında herkes ibra için el kaldırdı. Bu arada Çarşı'nın bahsettiği kişinin Ali Erten olduğunu herkes anladı ama anlayamadığımız şey, madem bu kadar dolusun Ali Erten'e karşı, e Turgay Başkan ile Ali Erten el ele vermiş bir o seçim bir bu seçim hareket ediyor. Buna ne diyorsunuz? 

Kongrenin ikinci adayı Emre Sarıgedik ise tek bir şey söyledi. "Temliğe karşıyız ve şiayet biz başkan olursak şirketleşmenin önünü açacağız."

4 Temmuz'da seçim gerçekleşti. Neticede Turgay Büyükkarcı yeniden başkan seçildi. Acayip gururlu bir şekilde akşamına kutlama yemeklerine geçildi. Borç gelmiş 100 milyona, 3. Lig'deyiz, zaten başarısız olduğumuzu da itiraf etmişsiniz ama kutlama var. Ne kutlanıyor acaba? Zühtü Bey ve arkadaşlarının kemikleri sızlıyor mezarlarında. Demem o ki, bu haliyle Karşıyaka'nın borcu bir sonraki seçime kadar 150 milyonu belki 200 milyonu bulur. Buna da hiç şaşırmam sevgili Karşıyakalılar. Çünkü böyle giderse bir sonraki kongrede kapıda irmik helvası karmak zorunda kalacağız.


Evet sevgili okurlar. Mevcut yönetime tepkili bir Karşıyakalı ismin sözlerini buluşturdum sizlerle. Yönetimden şayet bir cevap gelirse, onu da aynı sorumluluk ve ilkelerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz.