15 Şubat 1997 tarihinde kurulan Cumhuriyet Kadınları Derneği, son dönemde bölünmeler ve istifalarla gündeme geliyor.
Derneği kendi içinde bu kadar sıkıntılı yapansa, Vatan Partisi Kadın Kolları haline dönüşmeleri. Zaten Genel Başkan Prof. Dr. Tülin Oygür'ün sosyal medyasından da bunu net olarak görebilirsiniz.
İstanbul Sözleşmesi konusunda dernek içindeki ihtilafa diyecek bir şeyim yok. Sonuçta kaldırılmasını isteyen de, istemeyen de eminim ki kadının daha güçlü ve güvende olacağı sistemin, kendi bildikleri olduğunu savunacaktır ve bu bir kısır tartışmadan öteye geçemeyecektir.
Lakin adını "Cumhuriyet" gibi bir kavramdan alan, Atatürk'ün ismini sık sık zikreden bir derneğin, kalkıp da Taliban gibi mağara kaçkını, İslam dinini kendi karanlığına hapsetmeye çalışan bir yapıya selam durması, artık işin çığırından çıktığının bir göstergesidir. Kadınları recmeden bir anlayışı destekleklemenin izahı olamaz.
Neymiş? ABD'ye karşı zafer kazanmışlar... Yahu zaten ABD'nin beslemesi değil miydi bunlar bir zamanlar? Dün Amerikan sermayesi olanlar, bugün Çin desteği alınca temize mi çıktılar?
Uzun uzun Taliban konuşmayacağım ama Afganistan'dan gelen son haberi paylaşmak istiyorum. Kabil Üniversitesi'nin yeni rektörü Muhammed Eşref Ghairat, üniversiteleri "Fuhuş yuvası" olarak nitelendirip, akademisyen ve öğrenci tüm kadınları süresiz olarak üniversiteden uzaklaştırdı.
Dernek Başkanı Sayın Oygür, kendi ifadesiyle 40 yıl sonra bağımsız olan Afganistan'daki bu duruma ne diyecek acaba çok merak ediyorum? Özgürlüğün, bağımsızlığın bedeli falan mı?
ONURLU KADINLARA SELAM OLSUN
Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından "Cumhuriyet" ismi bir partinin kadın kollarına doğru boca edilirken, İzmir'de cumhuriyetin kadınları yaşanan akıl tutulmasına daha fazla sessiz kalamadı. Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi üyeleri, kalabalık bir basın toplantısıyla, şubelerini feshettiklerini açıkladı.
Açıklamayı yapan ve Taliban'a destek vermeyi reddedişi sonrasında dernekteki üyeliğinden ihraç edilen Şube Başkanı Mesude Öney, bu ihraç kararından gurur duyduğunu belirtti.
Açıkçası Mesude Hanım ve arkadaşlarının bu tepkisini ve "Cumhuriyet Kadınları" ifadesinin hakkını veren davranışlarını ben de bir "Cumhuriyet genci" olarak olarak ayakta alkışlıyorum.
Yaşasın aklı ve vicdanı hür, gerçek cumhuriyet kadınları!
YORUMLAR