Burak Cilasun

Burak Cilasun


Çiğli'de mesele üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

16 Ocak 2023 - 08:08

Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir programının Bayraklı ayağında, Çiğli Belediyesi'ne bağlı ÇİBEL A.Ş.'de çalışan bazı işçiler eylem yaptı. İşçiler "İşçi açken, başkan tok yatamaz" diye slogan attı. Peki Çiğli'de bugüne dek neler oldu?

Biraz hafızamızı yoklayarak sadece 3 yıl önce, 2020 yılında Çiğli Belediyesi ve ÇİBEL işçileri arasında imzalanan zam anlaşması sonrasında yapılan açıklamaları hatırlayalım. DİSK Genel İş Başkanı Remzi Çalışkan, "Emeği geçen Başkanımız Utku Gümrükçü, sendika yöneticilerine ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum." demişti.

Genel-İş 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ise aynı TİS için, "Ocak 2020 den bu yana 9 aylık süreç sonunda İzmir’in en iyi toplu sözleşmelerinden birini imzalayarak bitirdik. Bütçesindeki daralma çok da olmasına rağmen işçisinin yüzünü güldürmek için elinden geleni yaparak en iyi zammı yapan, işçisini mutlu eden Utku Gümrükçü başkanımıza tekrar teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Sendika temsilcisi tarafından "En iyi zam" olarak ifade edilen zamdan 2 yıl sonraysa, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü dikkat çeken bir siyasi çıkış yaparak İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği görevine aday olunca, toplu sözleşme sürecinde işler biraz karıştı.

2 yıl önceki "En iyi zam yapan Başkan" sloganları yerine, daha toplu sözleşme süreci devam ederken "İşçi düşmanı Utku Gümrükçü" sloganları atılmaya başlandı. O tarihte açıklama yapan Utku Gümrükçü, sundukları teklifte en düşük işçi maaşının ikramiye ve yan haklarla 9 bin 700 TL'yi bulacağını söylemiş ve risk alarak ikinci yıl için TÜFE önerisinde bulunduklarını söylemişti. Buna karşılık sendikanın ise talebi TÜFE yerine oranların daha net olmasıydı. Bu arada hatırlatalım, o sözleşmenin imzalandığı tarihte net asgari ücret 4 bin 253 liraydı.

Finale gelindiğinde Gümrükçü'nün teklifi yerine ilk yıl yüzde 36, ikinci yılın ilk 6 ayında yüzde 20 ve ikinci altı ayında yüzde 17 zam ile birlikte üçüncü yıl TÜFE-ÜFE oranlarına göre artış için imzalar atıldı. 

İşin ilginç tarafı şuydu ki, Gümrükçü'nün teklif ettiği sözleşme yerine imza atılan sözleşme aslında bugünün enflasyona bakınca daha iyi bir sözleşme değil. Fakat ne hikmetse Gümrükçü, Büyükşehir'deki adaylığından çekildikten sonra böyle bir sözleşmeye imza atıldı. Hatta ve hatta bazı işçiler sendikaya tepki gösterdi. Sendikanın işçi haklarını savunmak yerine başka amaçlara hizmet ettiğini iddia ederek "Sendika şaşırma sabrımızı taşırma" sloganları attılar.

Ve düne geliş...

3 yıllık bir toplu sözleşme imzasının üstünden sadece 9 ay geçmişken, Utku Gümrükçü İzmir basınında arka arkaya olumlu haberlerle gündeme gelmişken, Çiğli'de bir kez daha ek zam talebiyle yürüyüşler düzenlendi ve belediye işçileri eylem yapmaya başladı. Nisan'da işçiyi mutlu edemeyen bir sözleşmeye her nasıl olduysa imza atan sendika, bu kez sözleşme tarihinin üçte biri dolmadan yine eyleme başladı. İyi de ortada da imzalanmış bir sözleşme vardı. Gözler Utku Gümrükçü'ye döndü. Gümrükçü de sözleşmede yer almamış olsa bile yine de günlük yevmiyelere  55 TL daha ekleyerek maaşlara yaklaşık olarak 1500 TL lira daha zam yapılacağını söyledi. Öte yandan bu ek ödemeyle birlikte bu yılın ilk yüzde 20'lik zamlı maaşının da en düşük işçi maaşı için tüm haklar dahil edildiğinde 15 bin lira kadar olacağı, kulağıma gelenler arasında...

Ama dün ne oldu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çiğli'ye komşu bile olmayan Bayraklı'da katıldığı temel atma töreninde yine aynı sendika önderliğinde onlarca gazeteci, CHP yöneticisi, belediye başkanı, milletvekilleri ve depremzede önünde sık sık atılan sloganlarla bir protesto yapıldı. Protestonun belki muhatabı Utku Gümrükçü idi ama olay Kılıçdaroğlu'na Gümrükçü şikayeti gibi başlayıp, sonrasında da AK Parti kanadından "İşçi düşmanı Kılıçdaroğlu" söylemini duyacak bir zincirleme yanlış tamlamasına dönüştü. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Kılıçdaroğlu'nun işçilerin darp edilmesine seyirci kaldığını ve taleplere de sırtını döndüğü söylerken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise, Kılıçdaroğlu'na "Şehrimizin huzurunu kaçırmayın." ifadelerini kullandı. O halde beyin fırtınası yapalım, Kılıçdaroğlu'nun belki de Cumhurbaşkanı adayı olacağı bu süreçte yaşanan bu olayın kime faydası oldu?

Dolayısıyla elbette işçinin hak arama mücadelesi ve emek en kutsal kavramlardandır fakat üzüm yemek isteyenle bağcıyı dövmek isteyenleri de birbirinden ayırmak çok önemlidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum