Burak Cilasun

Burak Cilasun


Bize deprem tatbikatı yaptıracağınıza...

16 Şubat 2023 - 11:53 - Güncelleme: 16 Şubat 2023 - 13:49

Türkiye'yi yasa boğan depremin üstünden 10 gün geçti. Kahramanmaraş Pazarcık ve Adıyaman Gölbaşı'nı yerinde gördüm. İnanın "Nerede bu devlet?" yahut "Allah devletimizden razı olsun" gibi cümleler üstünden hiçbir partinin hiçbir mensubunun ruhunu okşayamayacağım. Fikri ve vicdanı hür bireyler olarak sizlerin kendi çıkarımınızı yapacağınıza eminim.

10 gündür yaşadıklarımızı hızlıca sayalım

Göçük altında kalan on binlerce can...

Devlet nerede diye tepki gösteren muhalifler,

Devlet burada siz siyaset peşindesiniz diyen iktidarı destekleyenler,

Depremi dinden uzaklaşmaya ve hatta dekolteye bağlayan din tüccarı ve zırcahil takipçileri

Onların tam tersi olarak sıcak evinden dine sallamak için fırsat kollayanlar,

Türkiye'nin dört bir yanından insanların elde avuçta olanı afet bölgesine göndermesi,

Dayak yiyen yağmacılar,

Senin yardım kuruluşun, benim yardım kuruluşum kavgası,

Yardım gönderen ülkeler üstünden bile siyaset yapanlar,

HAARP manyakları,

Büyük şirketlerin "Damadın amcasından şu kadar para" misali canlı yayında bağış açıklaması...


YETER AMA ARTIK!

Sabaha kadar bunları tartışsak ne çıkar?

39 Erzincan'a kadar gitmeye gerek yok. Bu ülkenin son 25 yılında yukarıda yazdığım kavgaların neredeyse tamamını yaşadık.

İsimler değişti, yerler değişti, taraflar değişti ama yaşadık işte kardeşim.

99'da Gölcük'te, 2003'te Bingöl'de, 2011'de Van'da, 2020'de İzmir ve Elazığ'da yaşadık.

Artık biz bunları konuşalım, 10 yılda bir ölelim, yarına çıkıp çıkamayacağımız belli olmasın, sevdiklerimizi yataklarında bir doğa olayı yüzünden kaybedelim istemiyoruz arkadaş.

Biz öncelikle bu depremin müteahhitten siyasetçiye kadar yıkıma paydaşı kim varsa hakkıyla yargılanmasını ve emsal olacak cezalar almasını istiyoruz. Biz artık sağlam binalar istiyoruz. Müteahhit, yapı denetim firması ve belediye ruhsatı arasında kirli ilişkiler ve para trafiğine kurban gitmeyelim istiyoruz.

Yerel seçimlerde hangi inşaat firması hangi adayı destekliyormuş diye duymak istemiyoruz. 

Övünç kaynağımız siyasilerin söylemleri olmasın, gurur duyduklarımız sağlam binalarımız olsun istiyoruz.

İnanın deprem bölgesinde yan yana biri sağlam biri yıkılmış çok sayıda bina var. Yaşları aynı, kat sayıları aynı, görüntüleri benzer... Lakin aralarında müteahhit farkı var. İnsanı yaşatan şerefli müteahhit de var, eline kan bulaşan namussuz da...

Dolayısıyla şunu söylemek lazım ki; 

Biz niye deprem çantası hazırlıyor, yanımıza düdük ve su koyup helalleşme ihtiyacı duyuyoruz kardeşim?

Namuslu insanları tenzih ederek söylüyorum;

Müteahhit malzemeden çalmayacak!

Yapı denetimci, malzemeden çalan müteahhitle aynı kaptan yemeyecek

Vekilden belediye başkanına ve meclis üyesine kadar siyasetçinin arka bahçesi inşaatçıyla dolup taşmayacak

Ruhsat birimi çalışanı, en az maaşı kadar parayı başka yerlerden çıkarmayacak

Bize deprem tatbikatı yaptıracağınız kadar müteahhitleri, yapı denetimcileri, belediye başkanları ve imar komisyonu üyeleri ile belediye ruhsat birimi müdürlerini deprem bölgesine götürün.

Enkazları, mezarları, hastaneleri, yavrusunu kaybetmiş anneleri gösterin. Vicdanı olana buraya kadar gördükleri yeter. Vicdan muhasabesi eksik olanlara da hapishanede yağmacıların olduğu koğuşlarda bir hafta geçirme tatbikatı yaptırın.

Bitmek üzere olan inşaatlara devlet eliyle yapı denetim baskını yapın, çürükse araya hatırlı isim sokmadan yıkın.

Yıkın da artık hayallerimiz yıkılmasın.

Yıkın da bu ülkenin yarınları bir daha göçük altında kalmasın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum