Ahmet Uğur Baran

Ahmet Uğur Baran


Türkiye'nin Koronavirüs Zaferi

04 Haziran 2020 - 12:08 - Güncelleme: 04 Haziran 2020 - 12:09

Dünya, koronavirüs salgınıyla mücadelesini sürdürürken, sizi Nisan ayının başlarına götürmek istiyorum. Koronavirüs vakaları ülkemizde yeni yeni görülmeye başlamışken, televizyonlarda ahkam kesenleri şöyle bir hatırlayın.

Ne diyorlardı? Türkiye'de korona vaka artış hızı İtalya'dan daha fazla. İtalya'dan daha kötü durumda olacağız. 

Ne diyorlardı? Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklamalar doğru değil. Gerçek vaka ve ölü sayısını gizliyorlar.

Ne diyorlardı? Türkiye'de korona aslında daha önce ortaya çıktı ama sakladılar. Ne zaman uluslararası para yardımı yapılacağı açıklandı; o zaman para almak için saklamayı bıraktılar.

Ne diyorlardı? Koskoca Avrupa devletleri bu hale düştüyse, biz gidecek hastane bulamayacağız. 

Ve dostlarım bunlar gibi bir sürü yalanlar zinciriyle örülmüş korku siyaseti, ne yazık ki milletimize zehir gibi enjekte edilmeye çalışıldı.

Dertleri koronavirüs karşısında Türkiye'nin hazır olup olmadığı, vatandaşın korunup korunamayacağı, ülkenin bu afet karşısında ne duruma gelip gelmeyeceği değildi.

Amaçları kaos olanlar, adeta halkın koronavirüse yakalanması, ölü sayısının artması, hastanelerin yetersiz kalması için pusuya yattı. Vaka sayısı artarken iştahları kabaranlar, vaka ve ölüm sayısı azalınca salyalar saçarak "Yalan" diye bağırdı. Çünkü onların duymak istedikleri günlük binlerce ölü, on binlerce vakaydı!

Hatırlayın; Siyasetle AK Parti'nin yükselişine engel olamayıp, çelikten bir davayı yıkamayanlar, önce birtakım bürokratları devreye sokup partiyi kapatmaya kalktı. Beceremeyince "Gezi" çıktı. Onda da başarılı olamayınca hendeklerle, çukurlarla ülkeyi bir iç savaşa sürüklemeye kalktılar. Ordumuz ve polisimiz hainleri o hendeklere gömmeyi bildi. En sonunda tüm kartlarını ortaya serip 15 Temmuz'da FETÖ ihanetini alçakça bir vahşetle sahneye koydular. Milletimiz elhamdülillah onu da  bertaraf etti. Tabii tüm bunlar olurken seçim süreçlerinde yaşananlar, iftiralar, montajlar derken son olarak koronavirüsten medet umdular. Maske sana geldi bana gelmedi diye kendilerini yırttılar. Son 100 yılın en büyük salgınında, en küçük aksaklığı bile allayıp pullayıp utanmadan paylaştılar.

İşte bu kez de karşılarında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve ekibini buldular. Doktordan hemşireye, sağlık memurundan personeline kadar sağlık ordusunun neferleri gecesini gündüzüne kattı. Bir yandan da şehir hastaneleri başta olmak üzere sağlık yatırımlarının ne kadar başarılı olduğu görüldü. Gençlere "Avrupa'ya kaçın" diyenler, Avrupa hastanelerinin koridorlarında ölen insanların videolarıyla şok geçirdi. Kısacası Türkiye bir savaşı daha kazanmayı bildi. 

Ve bugün... Hayatın normalleşmeye başladığı şu günlerde milletimize büyük iş düşüyor. Sağlık çalışanlarının gece gündüz emeklerinin hatırına, şimdi sosyal mesafeyi koruma ve hijyene en üst seviyede dikkat etme zamanı.

Normalleşeceğiz, daha güzel yarınlar göreceğiz. 2023'leri, 2071'leri zaferlerle kucaklayacağız.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Betül Kara
    3 yıl önce
    Yazınız çok güzel anlatımınız süper ama malesefki sizin dediklerinizin hiç birine uymayan ve uyğulsmayan vatandaşlar sokaklarda geziyorlar sadece 65 yaş üstünü evlere hapsettiler yeter artık piskolojimiz bozuldu ltf artık son verilsin biz yeterince karantinda kaldık normal yaşama dönmek istiyoruz sesimizi duyurmanızı rica ediyoruz teşk