Ahmet Uğur Baran

Ahmet Uğur Baran


Mu-hakaret

22 Ocak 2022 - 12:01

2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesinden beri muhalefette kalanların hakaretleri bitmiyor.

Neler demediler ki?

Cahil dediler, koyun dediler, göbeğini kaşıyan adam dediler, makarnacı dediler, kömürcü dediler...

Sadece o kadar mı? Hayır...

Duvarlara spreyle, "Zulüm 1453'te başladı" yazdılar, her seçimde sandıktan açık ara farkla birinci çıkan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a utanmadan "Diktatör" dediler.

Bir milletvekilleri hatırlayacaksınız televizyon ekranlarından "İzmir Marşı ile denize dökeceğiz" dedi.

Onlara göre yalnızca kendileri kültürlü, yalnızca kendileri becerikli, yalnızca kendileri akıllı ve en önemlisi yalnızca onlar en üst koltuklara oturmayı hak edenlerdi.

Peki öyle miydi? Elbette hayır. Bu ülkenin mütedeyyinleri, mütevazı davranan asil milleti içinden nice değer çıkardı. O nice değerler sayesinde bu ülke hep bir adım daha ileri gitti.

Sanat mı? Kaçı bir "Beklenen" şiirini yazabilirdi? Mona Roza'ya ne demeli? 

Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş... Göklerden gelen bir karar vardır. 

Allah Rahmet eylesin Sezai Karakoç tüylerimizi diken diken etmiyor mu bu dizeleriyle?

İlim irfana, teknolojiye ne diyeceğiz?

21 yaşında İstanbul'u fethederken kullanılacak topları çizen Fatih Sultan Mehmet, ruz-i mahşerde çelik kuşlarımızı yapan Selçuk Bayraktar'ı sevgiyle kucaklamaz mı sanıyorsunuz?

Devlet yönetiminde Rahmetli Necmettin Erbakan'ın yaptıkları ve Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı ve yapmaya devam ettiği eserler, gelecek kuşaklara en büyük mirastır.

Dolayısıyla bugün bir yerel seçim sarhoşluğuna kapılan, AK Parti'nin milletin gönlündeki yeri fezaya yükselirken, tıpkı boşalan yakıt tankları gibi gemiden ayrılanları kendine yoldaş edinen, gözümüzün içine baka baka Atatürk derken bile HDPKK'yla aynı bardaktan su içen bu tayfa artık iyice kendini buğday ambarında sanmaya başlamıştır.

Bürokratları tehdit etmeler hep bundandır. Son örneğini televizyonda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a aleni hakaret olarak gördüğümüz bu taarruzlara karşı bugün bir duruş sergilemek de boynumuzun borcudur. Zira muhalefet etmeyi bırakıp, salyalar saçarcasına mu-hakarete dönüşenlerin bu ülkeye katabileceği tek şey, argo ve küfur lugatına yeni ifadeler eklemektir. Onun da yeri devlet kademesi değil, ucuz sokak köşeleridir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum