Yazar Akıncı:istediğim yeni hayatlar yaratmak

Berkay Canseven / İzmirSıcakHaber-  İzmir Kitap Fuarı her yıl olduğu gibi gibi bu yıl da vatandaşların yoğun ilgisiyle gerçekleştiriliyor. Hafta sonları olduğu kadar neredeyse hafta içi de büyük bir yoğunluğa sahip olan fuarda, Yazar Ferda İzbudak Akıncı ile bir araya geldik. Şiirden çocuk kitaplarına, öykülerden romanlara kadar geniş bir edebi alanda çok okunan eserlere sahip olan Akıncı, başta Dünya Kadınlar Günü üzerinden kadın hakları konusu olmak üzere çeşitli konularda dikkat çekici çıkışlar yaptı. Kadınların kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyleyen Akıncı, “Kadınlar bir kere üretimin merkezinde diyebiliriz. Çocuk doğurur, besler, yemeği pişirir, yaşlılara bakar, temizliğini aksatmaz, profesyonel çalışma hayatına dahil olmuş olsa bile evdeki sorumluluklarını aksatmaz. Dolayısıyla emek açısından baktığımızda, kadınların emek harcamadığı bir dünya düşünün. İşte o zaman kadının kıymetini bir kez daha anlarsınız.” dedi. “Sanatçı her zaman ölçü ve kalıplara gelemez”
Bugüne kadar kazandığı ödüllerin kendisi için anlamından bahseden Akıncı, “Bugüne kadar çok sayıda ödül kazandım ve artık onları sınıflandırmıyorum. Ödüller elbette çok motive edici şeyler ve insanı sevindiren, başarılı hissettiren objeler ama bir de işin toplum kısmı var. Ben toplumu önemsiyorum. Toplumsal yaşamdı da fazlasıyla önemsiyorum. Buna karşılık yarışmalarda bazı ölçüler vardır. Sanatçıysa her zaman ölçülere ve kalıplara gelemeyecek özgür ruhlu insanlardır. Biz bu kalıpları aşarak alkış alıyorsak ne mutlu bize.” İfadelerini kullandı Yazarken amacının ne olduğundan söz eden Akıncı, “Benim için yazmak, yeni hayatlar ve yepyeni dünyalar kurmaktır. Bunun asıl anlamı da sanatla birlikte yaşamı yeniden üretmektir. Sanat her dalıyla aslında yeni bir hayat yaratmak değil midir? Edebiyat da böyledir. Dostoyevski okuduğumuzda inanılmaz bir psikolojik yolculuğa çıkarız. Bir başka yazardaysa yolculuğumuzun seyri çok farklı rotalara evrilir. Benim amacım yeni ve istediğim hayatları yaratmak.” dedi. Çok okunan kitaplarından olan Bergamalı Simo’da da hayalini kurmuş olduğu Bergama’yı anlatan Akıncı, “Bergama’nın çok eski bir tarihi var ama sonrasında başına bir altın madeni felaketi geldi. Bergamalılar önce çok sevinseler de, gerçeği sonradan öğrendiler. Ben Bergamalıların tarihlerine sahip çıkıp tekrar o
kültürün üstüne yeni şeyler yaratacaklarına eminim.” dedi.