Neden aylar sonra harekete geçildi?

İmam hatip liselilere yönelik sözlerinden dolayı geçen günlerde tutuklanan ve daha sonra 'konutu terk etmemek' şartıyla tahliyesine karar verilen şarkıcı Gülşen Çolakoğlu hakkında iddianame tamamlandı. Gülşen'in 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

Gülşen hakkında soruşturmayı yürüten savcı Türkşad Kunthan U., hakkındaki iddialar kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Tutuklamaya sevk eden ve iddianamesini hazırlayan görev süresinde henüz bir yılı doldurmadığı ortaya çıkmıştı. 

Yine aynı savcı geçen aylarda gazeteci Sedef Kabaş hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında iddianame hazırlamıştı. Kabaş hakkında zincirleme şekilde "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 7 yıla kadar hapis talep etmişti. 

ŞİKAYETÇİLER ARASINDA MUSTAFA VARANK DA VAR

Gülşen hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 702 kurum ve kişi, "müşteki (şikayetçi)" olarak yer aldı.

Gülşen'in "şüpheli" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, bazı basın yayın organlarında yayınlanan haberlerde ve sosyal medya platformlarında paylaşılan videoların incelenmesinde, şüpheli Gülşen Çolakoğlu'nun vermiş olduğu bir konser esnasındaki söylemiş olduğu söz ve beyanların TCK 216. maddesinde "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçunun unsurlarını oluşturduğu ve re'sen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

NEDEN AYLAR SONRA?

Savcı Türkşad Kunthan U., Gülşen hakkında hazırlanan iddianamede; neden aylar sonra harekete geçildiğine de yer verdi. İddianame de sözkonusu video için "Birçok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile birçok defa paylaşılarak sosyal medyada gündeme geldiği ve ayrıca kendileri veya yakınları İmam Hatip Lisesi mezunu olan ya da soruşturma konusu tahrik içeren sözlerden dolayı şikayetçi olduklarını beyan eden birçok müşteki tarafından verilen şikayet dilekçeleri ile şikayette bulunulduğu da dikkate alındığı" ifade edildi. 

Şöyle denildi:

"Şoruşturmaya konu mezkur söz ve beyanların halkın bir kesimi nezdinde tahrik konusu olup, tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı ve bu şekilde tüm soruşturma evrakı ve CMK 170. Maddesi kapsamında şüphelinin TCK 216/1 maddesinde düzenlenen Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik suçunu işlediği hususunda hakkında kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delillerin bulunduğu anlaşıldığından delillerin takdir ve tartışması mahkemenize ait olamak üzere şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. Şüphelinin mahkemenizce yargılamasının yapılarak eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMASINA , TCK 53. Maddesi gereği BELİRLİ HAKLARDAN YOKSUN BIRAKILMASINA, yine şüphelinin gözaltı, tutuklulukta geçen süre ve uygulanan adli kontrol tedbirinde geçirdiği sürenin alacağı cezadan MAHSUP edilmesine, CMK 325/1 maddesi uyarına tüm yargılama giderinin şüpheli üzerinde bırakılmasına karar verilmesi, Kamu adına iddia ve talep olunur.”

"SÖZLERİ KIŞKIRTICI, AYRIŞTIRICI, TAHRİK İÇERİKLİ..."

İddianamede, şüpheli Gülşen Çolakoğlu'nun sözlerinin "halkın, toplumun bir bütününü ifade ettiği ve bu halde toplumun içinde bulunduğu birlik ve beraberlik içeren ortak değer yargılarının olması hilafına, kin ve düşmanca duygular beslemeye sevk edilerek halkın sosyal sınıf bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edildiği, ayrımcılığa maruz bırakıldığı" belirtildi.

İddianamenin kabul edilmesi halinde Gülşen'in önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekliyor.