Nazlı Üresin: Şimdi sigorta yaptırmanın tam zamanı!

RisksizBiz Sigorta Şirketi'nin ikinci nesil temsilcisi Nazlı Üresin, sigortanın hayatımızdaki önemine değindi. Üresin, "Bizim için önemli olan memnuniyet ve güven." dedi.

Nazlı Üresin: Şimdi sigorta yaptırmanın tam zamanı!
09 Aralık 2020 - 15:50 - Güncelleme: 09 Aralık 2020 - 16:35

Selcan Bilen / İzmir Sıcak Haber

İzmir'de yaşanan ve kent belleğine acı hatıralar bırakan deprem sonrasında sigorta kavramının önemi, kendini bir kez daha gösterdi. Hayatın her alanında her an için risk altında olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak RisksizBiz Sigorta Danışmanlık Ofisi'nin ikinci nesil temsilcisi olan Nazlı Üresin ile bir araya gelerek, kendisinden sigortanın önemini, sigortacılığın bugününü ve böylesi hayati bir sektöre toplumun bakış açısını öğrendik.

RisksizBiz hakkında bilgi vererek söze başlayan Üresin, "RisksizBiz, ilk olarak faaliyetlerine Biz Sigorta Aracılık Hizmetleri olarak 1993 yılında başladı. Yola çıkış hikayemizse para kazanmak yerine hayat kurtarmak oldu. Bu sözümü iddialı gibi görebilirsiniz fakat beyhude olmadığını anlayacaksınız. Zira şirketimizin kuruluşu da yıllar önce evimizin yanmasıyla başlıyor. O tarihte aile olarak yaşadığımız bu acı olaydan, evimizi sigortalattığımız için en az hasarla çıktık. Tabii toplumun böylesine emniyet kemeri misali bir önlemi almasına ve bilmesine olanak tanımak çok önemliydi. Bu sebepten dolayı Marmara Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan annem Gülgün Ergin, bir sigortacılık şirketinde bu alana ilişkin eğitim aldı. Sonrasında da en başta söylediğim gibi 1993 yılında şirketimiz kuruldu. Sektörde 20. yılda yani 2013 yılında, şirketin ikinci nesil temsilcisi olarak bayrağı ben devraldım ve İstanbul'da faaliyetlerine başlayan şirketimizin İzmir'de bir şubesi kuruldu." dedi.

(Gülgün Ayşe Ergin-Nazlı Üresin)

"İLKELERİMİZ GÜVENİLİRLİK VE DOĞRULUK"


Kişisel ekonomi için istenilen sigorta için farklı şirketleri araştırmanın önemine değinen Nazlı Üresin, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de serbest piyasa ekonomisi ve rekabet ortamı durumu değiştiriyor. Sigorta bilincinin yüksek seviyelerde olduğu ülkelerde farklı uygulamalar da söz konusu olabiliyor. Bana göre serbest piyasa koşulları daha geçerlidir diye düşünüyorum. Çünkü tüketici kendi maddi ve manevi şartlarına uygun olabilecek poliçeyi satın almak istiyor. Örneğin yüksek fiyatlı bir sigorta poliçesi ile karşılaşan sigortalıya her zaman alternatif teklifler de sunulmalıdır. Ama daha da önemlisi sigortalanacak değeri tanımak ve ona uygun teminatları sunacak güvenilir şirketi bulmaktır. Riski iyi tanımak sigortacının işidir. Söz konusu sigortalanacak değer işyeri, ev ya da sağlık olabilir. Sigortalanacak değerlerin karşı karşıya kalacağı riskleri hangi teminatlar ile sağlanacağını bilmek ve buna göre poliçe düzenlemek işinde profesyonelleşmiş, deneyimli sigortacıların işidir. " dedi.

"HEDEFİMİZ MEMNUNİYET VE SÜREKLİLİK"

Asıl hedefin, memnuniyet ve süreklilik olduğunu vurgulayan Nazlı Üresin, ‘Sigorta acentesi, birinin yaşayabileceği en kötü günün ertesinde, yanında kimsenin olmadığı anda orada olan, maddi ve manevi zararları telafi edendir. Örneğin bir yangın sonrasında, herkes 'Geçmiş olsun bir ihtiyacın var mı?' diye sorar tabii ama yapabilecekleri en değerli destek maneviyattan ileri gidemez. Sigorta acentesi yangın sonrasında tüm maddi ve manevi kayıpların yerine konmasında, yanan işyerinin tekrar inşa edilmesinde veya yanan evin tekrar kurulmasına hizmet edendir.  Emeklilik zamanında, kişinin yanında olan, vefat sonrası ailenin hayatlarını aynı kalitede devam ettirmesini sağlayan, çocukların eğitimlerinin kesintiye uğramasına engel olan, bir evin tekrar inşa edilmesine, bir işin tekrar kurulmasına, bir ailenin tekrar bir arada olmasına maddi ve manevi olarak yardım edendir. Bu sebeple aslında sigorta ilişkisi, sigortacı ve sigortalı arasında yalnızca bir defaya mahsus kurulan değil, uzun dönemli karşılıklı güven ve sadakat içeren sürekliliği olan bir ilşkidir’’. ifadelerini kullandı.



"DÖVİZDEKİ ARTIŞ, POLİÇE BEDELLERİNİ ETKİLEDİ"

Dövizdeki hareketliliğin Türkiye'de sigorta fiyatlarını da etkilediğini belirten Üresin, "Ülkemizdeki döviz hareketlerindeki dalgalanmalar, mutlaka sigorta şirketlerini de etkiliyor. Kurdaki artışlar dolaylı gibi görünse de sigorta poliçelerinin konusu olan teminatların TL değerlerinin ve hasar zamanında sigorta şirketlerinin ödeyecekleri tazminatların artışına sebep olur. Yenilenme dönemlerinde primlerin artışının en önemli sebebi ekonomik dalgalanmadır.  Özellikle araç sigortaları çok daha fazla etkileniyor. Hareketlenen kur araçların parça bedellerine de yansıyor. 8 ay öncesinde 200 bin TL’ye almış olduğunuz bir araç, bir yıl geçmeden kasko değer listesinde ciddi artış gösteriyor. Bu da poliçenin yenileme döneminde teklif primine yansıyor.  Bu durum yalnızca araç sigortaları değil Bununla birlikte döviz kuru üzerinden sigortalanan ürünlerimiz de var tabii, örnek verecek olursak, tekne, işyeri sigortaları gibi. Son olarak dövizdeki iniş çıkış sigorta sektörünü ciddi anlamda etkilediğinin altını çizebiliriz." ifadelerini kullandı.

"POLİÇELER İHTİYACA GÖRE DÜZENLENMELİ"

Kasko ve sigorta yaptıracak vatandaşları dikkat etmeleri gereken hususlar üzerinden uyaran Nazlı Üresin, "Herhangi bir mal varlığınız için kasko ya da sigorta yaptırırken, poliçe ihtiyaçlarının tam olarak yerine getirilebilmesi için sigorta sahibinin sigorta şirketlerine eksiksiz ve tam bilgi vermesi oldukça önemlidir. İstenilen bilgilerin doğru bir şekilde alınması ve sisteme doğru bilgilerin aktarılması, her zaman iki taraf içinde daha sağlıklı olacaktır. İlk olarak bu temel kural çok önemlidir. Kasko poliçesi yaptıracak sigorta sahibinin dikkat etmesi gereken belli başlı maddeler vardır. Bunlar genel şartları incelemek ve özel şartları asla atlamamak. Kişi, teminat altına almak istediği durumları ayrıca belirtebilir. Kaza veya hasar gibi durumlarda aracın nerede onarılacağını ve nasıl bir hizmetten faydalanacağını sorma hakkına sahiptir. Fakat en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, poliçeniz muhakkak araç bedeline göre düzenlenmeli hasarsızlık indirimine dikkat edilmelidir. Çok sık yapılan hatalardan da bahsetmek istiyorum, öncelik kasko poliçenizin içerdiği teminatlardır. Fiyat ikinci planda yer almalıdır. Araştırma yapmadan aracımızın kasko poliçesini yaptırmak hiç güvenli değil. Olası bir hasar anında güven duyduğunuz poliçeniz ve anlayışla, var olan probleminize karşı çözüm arayışına geçen bir acente ile çalışmak her zaman daha faydalı olacaktır." dedi.


"SAĞLIK SİGORTASINA İLGİ ARTTI"

Türkiye'de sigorta yaptırma alışkanlığını yurt dışıyla kıyaslayan Üresin, ülkemizde son dönemde özel sağlık sigortasına ilinin arttığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Yurt dışı ile kıyaslama yapacak olursak, Avrupa’da sigorta hayatın temel ihtiyaçlarındadır. 
Özellikle özel sağlık sigortaları birçok ülkede mecburi. Tabii bunun yanında araçlarını, işyerlerini ve konutlarını da sigortalama isteğinde bulunuyorlar. Fakat gözlemlerime göre özel sağlık sigortası, Avrupa’da en çok tercih edilen sigorta türlerinde yer alıyor. Bizim ülkemizde ise özellikle son zamanlarda ilgi görmeye başladı. Aslında kapsamlı olarak araştırıldığında sigortalı bu ürünü kendi istediği teminatlarla güvence altına alabiliyor. Bu sayede ameliyat, yatarak tedavi veya check-up gibi hizmetlerden poliçe kapsamında faydalanabiliyor. Ayrıca artık herkes sıra beklemeden sağlık ile ilgili sorularına çözüm bulmayı, tenha, temiz ve teknoloji ile donanımlanmış kurumlarda rahatsızlıklarına en hızlı şekilde müdahale edilmesini istiyor. Son dönemlerde sigorta şirketlerinin sunduğu ürün çeşitlilikleri ile herkes bütçesine göre özel hastane konforundan faydalanabiliyor. "

"DOKTOR VE HASTANE SEÇEBİLME AVANTAJI VAR"

Özel sağlık sigortalı birey sayısındaki artışı kıymetli bulduğunu belirten Üresin, bu durumun sigortalı kişide, alternatifler arasından seçim yapma şansı doğurduğunu söyledi. Nazlı Üresin, "Sağlık alanındaki ürünlere toplum tarafından oldukça olumlu bir tepki var. Son zamanlarda bu alanda gözle görülen bir artışın olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Özel sağlık sigortası, poliçe sahibinin hastalıklar ve kaza sonucu meydana gelen sağlık giderlerinin karşılanması için hazırlanan sağlık sigortası ürünüdür. Bu poliçenin amacı kişiye özel hazırlanmıştır. Belirlenen limitler, özel ve genel şartlar dahilinde sigortalıyı olası risklere karşı korur. Son zamanlarda tercih edilmesinin nedenlerini sayacak olursak; doktor ve hastane seçme şansınız var yüksek olan tedavi masraflarını poliçeniz dahilinde ödeyebilirsiniz.Poliçenin kapsamındaki teminatlar ise ayakta ve yatarak olmak üzere ikiye ayrılır. Bu da sigortalı için alternatif bir seçim yapabilmesine olanak sağlar." dedi.

"İZMİR'İN HASSASİYETİ ARTTI"


Son olarak İzmirlilerin sigortaya bakış açısını da yorumlayan Nazlı Üresin, " İzmir’de özel hastaneler ve tıp merkezlerinin artması sebebi ile İzmir’liler de özel sağlık sigortasına eskiye nazaran daha çok ilgi gösteriyor. İzmir gerek sanayileşmede otomotiv sektöründe gerekse kentsel dönüşüm ve aldığı yüksek göç sebebi ile birçok alanda çemberini iyice genişletmektedir. Bunların yanı sıra COVID-19 tedavisinin sigorta poliçeleri kapsamında özel hastanelerde yapılıyor olması ve yaşanılan deprem sonrasında İzmir’de sigortaya bakış açısı değişti. Sigortaya talep her geçen gün artıyor. Ve İzmirliler sigorta konusundaki hassasiyetlerini bir adım daha öteye taşımaktalar. RiksSizBiz Sigorta Danışmanlık – İzmir ve İstanbul Ofisleri 30 yıllık tecrübe ve her biri konusunda uzman sigorta danışmanları ile her zaman hizmetinizdeyiz. Sizin için en uygun sigortayı bulur, ihtiyaç anında 7/24 yanınızda oluruz. Gelin siz de güven ve dürüstlük ile kurduğumuz sigorta ailemizin bir parçası olun." dedi.


YORUMLAR

  • 0 Yorum