Mermer Sektörü 2021'den Umutlu
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Türk mermer sektörünün geride kalan yılını anlattı. Kaya, “Yılın başında çok büyük darbe yedik ama toparlandık.” dedi.
05 Ocak 2021 - 13:57
Burak Cilasun / İzmir Sıcak Haber
Türkiye'nin ara mal ihtiyacı hissetmeden ihracat kalemlerinden olan mermercilik sektörü, 2020'nin başında en büyük ihracat kapısı olan Çin'in, koronavirüs salgınıyla karşı karşıya kalması ile birlikte büyük bir belirsizlik içine girmişti. Peki mermer ihracatçıları 2020'yi nasıl tamamlayacak? Bu soruyu ve daha fazlasını, bir araya geldiğimiz Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya'ya yönelttik. Kaya, virüs krizinin başında sektörün çok ciddi oranda etkilendiğini, sonrasındaysa toparlama sürecine girildiğini söyledi.
"KAYBIMIZ YÜZDE 10'A DÜŞTÜ"
Pandemi Türkiye'de birçok sektörü Nisan ayının başından itibaren etkilemeye başladı. İhracatının yüzde 50'si Çin pazarı olan mermer sektörüyse, yılbaşı ile birlikte büyük bir darbe yedi. Bu darbe öyle yüzde 10'lar falan değil. Yüzde 40'lara varan bir daralmadan bahsediyorum. Tabii bu durum sektörümüzü ciddi anlamda etkiledi. Akabinde yaptığımız hızlı girişimler, Ticaret Bakanlığı ve hükümetin desteğiyle bu süreci en az hasarla atlatabilmek için adımlar atıldı. Çok hızlı bir şekilde blok mermer ihracatının yerini alabilecek işlenmiş ürüne yönelmeye başladık. Dijital ortamda ticaret heyetleri, UR-GE'lerle işlenmiş üründeki artışla kaybımızı dengelemeye çalıştık. Yılın sonuna gelindiğinde diğer sektörlerdekine benzer bir noktaya gelerek kaybımızı yüzde 10'lara kadar düşürdük." dedi.
"BİZ SATMAZSAK, YUNANİSTAN SATAR"
Çin'e alternatif olabilecek büyüklükte bir pazar bulunmadığını söyleyen Kaya, "Çin blok mermerde adeta tek ülke konumunda. Zaten bu ülkeye işlenmiş mermer satma şansımız da yok. Almıyorlar... Dolayısıyla bir pazarı kaybederken alternatif pazarlar bulma arayışına girebilirsiniz. Söz konusu Çin pazarı olduğundaysa şu anda dünyada onun yerini doldurabilecek hiçbir ülke yok. Çin'e gönderdiğimiz blok mermerin yüzde 95'yi yine bu ülkede kullanılıyor. Blok satışımızın yüzde 85 kadarını bu ülkeye yapıyoruz. Eğer biz satmazsak, yerimizi hızlı bir şekilde doldurmak için İran ve Yunanistan gibi ülkeler devreye girebilir." dedi.
SEKTÖR, 2021'DEN ÜMİTLİ
2020'de Türk mermer sektörünün işlenmiş üründeki pazarı büyütüp çeşitlendirme yoluna gittiğini söyleyen Kaya, "Sektörümüz adeta bir başarı öyküsü yazdı. Böyle bir yılda kaybımızı minimuma indirmiş olmak, 2021 için bizi umutlandırdı. Bakın sektörümüzde başarıyı sürdürmek için tasarım ve mimari alanında yarışmalar yapıyor, ödüller dağıtıyoruz. Katma değeri yüksek satışlar için elimizden geleni yapıyoruz. 2021'de umuyorum ki koronavirüs, aşı ve çeşitli tedavilerle bir salgın olmaktan çıkarılabilirse çok daha ses getirecek, uluslararası katılımcılarla küresel ölçekli yarışmalar düzenleyebiliriz." dedi.
Mermer fuarlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Kaya, “Çin’de düzenlenen Xiamen Fuarı Mayıs ayının sonu gibi olacak. Milli katılımımızın olup olmayacağı şu anda netleşmiş değil. Üyelerimizle birlikte karar vereceğiz. İzmir’de düzenlenecek fuar ise normal şartlarda her yıl mart ayının sonunda gerçekleşiyor olsa da, 2021 yılında yaz sonu, sonbahar başı gibi olacağa benziyor. Büyük ihtimalle bu sene İzmir fuarını gerçekleştirebileceğiz.” dedi.
“SUUDİ ARABİSTAN’DAN ÇOK FAZLA SİPARİŞ ALDIK”
Üretim planlamasının, dönemin şartları ve siparişlere göre yapıldığını, dolayısıyla ihracatçıların elinde stok halde yüksek miktarda ürün bulunmadığını söyleyen Kaya, “Hiçbir siparişim yok diyen bir üyemize pek rastlamadık. Bakın Suudi Arabistan’ın adı konmamış boykotu öncesinde bu ülkedeki alıcılardan yüksek miktarda sipariş alındı. Bu da tabii sektöre pozitif yansıdı. Hatta yalnızca bu ülke değil, körfez ülkeleri için de aşağı yukarı aynı durum söz konusu. Dolayısıyla stoğu biz yapmadık ama ihracat yaptığımız ülkelerdeki alıcılar yaptı.” İfadelerini kullandı.
“BAŞARAMADIĞIMIZ TEK ŞEY…”
Doğaltaşın kullanılmadığı bir ülkenin olmadığını, dolayısıyla her ülkede bir pazar bulunduğunu dile getiren Kaya, “Türk mermer ve doğaltaş ihracatçıları, küresel ölçekli bütün krizleri bir şekilde yeni pazarlar ve girişimlerle avantaja çevirmeyi bildi. Bugün neredeyse gitmediğimiz ülke yok gibi. Elbette her ülkeye aynı oranda ihracat yapmıyoruz ama bir şekilde pay alabiliyoruz. Avrupa ölçeğinde de yerimizi koruyoruz. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde oldukça iyi işler yapıyoruz. Tek üzüntümüz ülkemiz. Yurt dışındaki performansımız Şampiyonlar Ligi gibi olsa da yurt içinde ne yazık ki amatör kümedeyiz. Nedenini de şöyle söylemek gerekirse; bakın TBMM’ye yapılan ek binada İtalyan taşı kullanıldı. Yurt dışında yerli taşı korumak için yapılan çalışmalar var. Projelerde belli oranda yerel taş kullanılması gerekiyor. Kendi ülkemizdeyse bunu bir türlü başaramadık. Bakın vatan milletle milliyetçilik olmaz. Mermerin başkenti Afyon’da devlet hastanesi yapımında yabancı taş kullanıldı.” dedi.
Türkiye'nin ara mal ihtiyacı hissetmeden ihracat kalemlerinden olan mermercilik sektörü, 2020'nin başında en büyük ihracat kapısı olan Çin'in, koronavirüs salgınıyla karşı karşıya kalması ile birlikte büyük bir belirsizlik içine girmişti. Peki mermer ihracatçıları 2020'yi nasıl tamamlayacak? Bu soruyu ve daha fazlasını, bir araya geldiğimiz Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya'ya yönelttik. Kaya, virüs krizinin başında sektörün çok ciddi oranda etkilendiğini, sonrasındaysa toparlama sürecine girildiğini söyledi.
"KAYBIMIZ YÜZDE 10'A DÜŞTÜ"
Pandemi Türkiye'de birçok sektörü Nisan ayının başından itibaren etkilemeye başladı. İhracatının yüzde 50'si Çin pazarı olan mermer sektörüyse, yılbaşı ile birlikte büyük bir darbe yedi. Bu darbe öyle yüzde 10'lar falan değil. Yüzde 40'lara varan bir daralmadan bahsediyorum. Tabii bu durum sektörümüzü ciddi anlamda etkiledi. Akabinde yaptığımız hızlı girişimler, Ticaret Bakanlığı ve hükümetin desteğiyle bu süreci en az hasarla atlatabilmek için adımlar atıldı. Çok hızlı bir şekilde blok mermer ihracatının yerini alabilecek işlenmiş ürüne yönelmeye başladık. Dijital ortamda ticaret heyetleri, UR-GE'lerle işlenmiş üründeki artışla kaybımızı dengelemeye çalıştık. Yılın sonuna gelindiğinde diğer sektörlerdekine benzer bir noktaya gelerek kaybımızı yüzde 10'lara kadar düşürdük." dedi.
"BİZ SATMAZSAK, YUNANİSTAN SATAR"
Çin'e alternatif olabilecek büyüklükte bir pazar bulunmadığını söyleyen Kaya, "Çin blok mermerde adeta tek ülke konumunda. Zaten bu ülkeye işlenmiş mermer satma şansımız da yok. Almıyorlar... Dolayısıyla bir pazarı kaybederken alternatif pazarlar bulma arayışına girebilirsiniz. Söz konusu Çin pazarı olduğundaysa şu anda dünyada onun yerini doldurabilecek hiçbir ülke yok. Çin'e gönderdiğimiz blok mermerin yüzde 95'yi yine bu ülkede kullanılıyor. Blok satışımızın yüzde 85 kadarını bu ülkeye yapıyoruz. Eğer biz satmazsak, yerimizi hızlı bir şekilde doldurmak için İran ve Yunanistan gibi ülkeler devreye girebilir." dedi.
SEKTÖR, 2021'DEN ÜMİTLİ
2020'de Türk mermer sektörünün işlenmiş üründeki pazarı büyütüp çeşitlendirme yoluna gittiğini söyleyen Kaya, "Sektörümüz adeta bir başarı öyküsü yazdı. Böyle bir yılda kaybımızı minimuma indirmiş olmak, 2021 için bizi umutlandırdı. Bakın sektörümüzde başarıyı sürdürmek için tasarım ve mimari alanında yarışmalar yapıyor, ödüller dağıtıyoruz. Katma değeri yüksek satışlar için elimizden geleni yapıyoruz. 2021'de umuyorum ki koronavirüs, aşı ve çeşitli tedavilerle bir salgın olmaktan çıkarılabilirse çok daha ses getirecek, uluslararası katılımcılarla küresel ölçekli yarışmalar düzenleyebiliriz." dedi.
Mermer fuarlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Kaya, “Çin’de düzenlenen Xiamen Fuarı Mayıs ayının sonu gibi olacak. Milli katılımımızın olup olmayacağı şu anda netleşmiş değil. Üyelerimizle birlikte karar vereceğiz. İzmir’de düzenlenecek fuar ise normal şartlarda her yıl mart ayının sonunda gerçekleşiyor olsa da, 2021 yılında yaz sonu, sonbahar başı gibi olacağa benziyor. Büyük ihtimalle bu sene İzmir fuarını gerçekleştirebileceğiz.” dedi.
“SUUDİ ARABİSTAN’DAN ÇOK FAZLA SİPARİŞ ALDIK”
Üretim planlamasının, dönemin şartları ve siparişlere göre yapıldığını, dolayısıyla ihracatçıların elinde stok halde yüksek miktarda ürün bulunmadığını söyleyen Kaya, “Hiçbir siparişim yok diyen bir üyemize pek rastlamadık. Bakın Suudi Arabistan’ın adı konmamış boykotu öncesinde bu ülkedeki alıcılardan yüksek miktarda sipariş alındı. Bu da tabii sektöre pozitif yansıdı. Hatta yalnızca bu ülke değil, körfez ülkeleri için de aşağı yukarı aynı durum söz konusu. Dolayısıyla stoğu biz yapmadık ama ihracat yaptığımız ülkelerdeki alıcılar yaptı.” İfadelerini kullandı.
“BAŞARAMADIĞIMIZ TEK ŞEY…”
Doğaltaşın kullanılmadığı bir ülkenin olmadığını, dolayısıyla her ülkede bir pazar bulunduğunu dile getiren Kaya, “Türk mermer ve doğaltaş ihracatçıları, küresel ölçekli bütün krizleri bir şekilde yeni pazarlar ve girişimlerle avantaja çevirmeyi bildi. Bugün neredeyse gitmediğimiz ülke yok gibi. Elbette her ülkeye aynı oranda ihracat yapmıyoruz ama bir şekilde pay alabiliyoruz. Avrupa ölçeğinde de yerimizi koruyoruz. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde oldukça iyi işler yapıyoruz. Tek üzüntümüz ülkemiz. Yurt dışındaki performansımız Şampiyonlar Ligi gibi olsa da yurt içinde ne yazık ki amatör kümedeyiz. Nedenini de şöyle söylemek gerekirse; bakın TBMM’ye yapılan ek binada İtalyan taşı kullanıldı. Yurt dışında yerli taşı korumak için yapılan çalışmalar var. Projelerde belli oranda yerel taş kullanılması gerekiyor. Kendi ülkemizdeyse bunu bir türlü başaramadık. Bakın vatan milletle milliyetçilik olmaz. Mermerin başkenti Afyon’da devlet hastanesi yapımında yabancı taş kullanıldı.” dedi.
YORUMLAR