Başarılı eğitmen Aynur Hendekci, yoga ve pilateste merak edilenleri anlattı

Yoga ve pilates eğitmenliği yapan Aynur Hendekci, koronavirüs sürecinde evlerin stüdyoya dönüştüğünü söyledi. Hendekci, her iki alanda da eğitim almak isteyenlere, can alıcı şu soruyu sordu; Şimdi değilse ne zaman?

Başarılı eğitmen Aynur Hendekci, yoga ve pilateste merak edilenleri anlattı
11 Mayıs 2021 - 13:44 - Güncelleme: 11 Mayıs 2021 - 14:05


Burak Cilasun / İzmir Sıcak Haber

Türkiye'de son yıllarda özellikle kadınların pilates ve yogaya olan ilgisi oldukça yüksek düzeyde. Sağlık ve estetik duruş başta olmak üzere hayatımızın her alanında sporun önemi her geçen gün daha iyi anlaşılırken, İzmir Sıcak Haber Gazetesi olarak yoga ve pilates eğitmenliği yapan Aynur Hendekci ile bir araya gelerek merak edilenleri sorduk. Özellikle zaman zaman birbiriyle çok iç içe geçtiği düşünülen yoga ve pilatesin farklarını da bu röportajla birlikte öğrendik.

Aynur Hanım öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Kaç yıldır yoga ve pilates yapıyorsunuz? Hangi eğitimleri aldınız?

Ben Aynur Hendekci, 45 yaşındayım. 14 yıl boyunca İzmir’de mobilya dekorasyon alanında eşimle birlikte çalıştım ve başarılı işlere imza attığımızı gururla söyleyebilirim.  Hala proje ve tasarım konularında eşime destek vermeye devam ediyorum.  

Spor ise hayatımda her zaman oldu. Özellikle pilates ve fitness gibi sporları yapıyordum. Yoga ile tanışmam, 4 buçuk yıl önceydi. Yoga nedir, ne değildir? Hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim şey; yoganın iyi gelen bir spor dalı olduğuydu. Yoganın bir spor değil, bir yaşam biçimi ve yaşam felsefesi olduğunu sonradan anladım. 



Yoga ile tanıştığım dönem, kişisel hayatımın belki de en zor dönemiydi. Hani her şeyin üstümüze geldiği, mutsuzluktan dibe vurmuş gibi hissettiğimiz dönemler olur ya benimki de öyle bir dönemdi. Zihnimin susmadığı, tüm olumsuzlukları önüme serdiği bir süreç… İşte bu günlerden birinde yoga eğitimi almaya karar verdim. Başlarda sakin ve sıkıcı bulduğumu, hatta kas gelişimine etkisi bile olmaz gibi önyargılarımın olduğunu itiraf etmeliyim. 

"YOGA SAYESİNDE KENDİMİ DAHA İYİ HİSSETMEYE BAŞLADIM"

Buna karşın yoga sayesinde her geçen gün nefesimle, zihnimle, bedenimle biraz daha bağ kurarak kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Bunun farkındalığı ile kendi bedenimi dinleyerek, kendimle her seviyede ilişki kurmanın önemini ve en önemlisi de kendime sevgiyle ve nezaketle yaklaşmam gerektiğini öğrendim.

Üç ay kadar düzenli olarak devam ettiğim yoga derslerinden çıktığım bir gün, yogayı hayatıma daha çok dahil etmeliyim düşüncesiyle; çevremdeki insanlara da yogayı anlatmak, öğretmek ve bu alanda uzmanlaşmak için eğitim almaya karar verdim.  Böylece eğitim hayatım başladı. Bir buçuk yıl, yoğun bir şekilde temel eğitimler aldım ve çeşitli workshoplara katıldım. Edindiğim kitaplar ve yaptığım uygulamalarla araştırmalarımı derinleştirdim. Yoga bir yaşam felsefesi olduğu için kendinizi geliştirme süreciniz sürekli devam ediyor, bu da sizi besliyor. 

Hatha Yoga 200 RYS Yoga Alliance, yin yoga, çocuk yogası, aerial yoga ve mentorluk eğitimleri aldım. Zaman içinde katıldığım uygulamalı eğitimlerle pratiğimi geliştirerek tecrübelerimi artırdım.

"YOGA BİR SPOR DALI DEĞİL"
 
Söylediğim gibi yogayı tanımadan önce spor olarak düşünüyordum ve şu an bana en çok gelen soru da bu. Yoga bir spor dalı değildir. Evet içinde asana dediğimiz egzersizler var fakat yoga bu asanalardan ibaret değildir. Yoga bir yaşam biçimi, bir felsefedir diyebiliriz.

Yoganın Sanskritçe dilindeki anlamı "birleştirmek" demektir. Zihin, beden, ruh ve kalbi birleştirmektir. "Ne olur birleşince?" diye sorarsanız, kısaca tüm bunların uyum içerisinde çalışmasıyla evrenle bütünlük sağlanır ve yaşamsal enerji ile dolarız. İşte bu tanım sağlıklı kişi, mutlu kişi anlamına gelir. 

Yoga benim için de bütünleşmek, tam ve bütün olmak anlamına geliyor. Yoga derslerinde zihinsel olarak derinleşmek için meditasyon yaparız, nefesi kullanarak bedeni eğitmek için asana dediğimiz hareketleri hiza ve dengeyi koruyarak öğreniriz. Yani yoga nefes, beden, zihinde bir olma, bütünleşme halidir diyebilirim.

Bakın bu kısım çok önemli. Bu uyumu yakaladığımızda biz mutlu insan oluyoruz. Hayatımıza gelen her neyse kabul edip, üstesinden gelerek bir sonraki aşamaya geçiyor ve hepsinin bir deneyim ve öğreti olduğunu anlamaya başlıyoruz.



Kimler yoga yapabilir?  Yaş, cinsiyet, kilo, rahatsızlıklar gibi faktörler önemli midir?

Evet bu soru da çok merak ediliyor. Açıkçası isteyen, niyetini koyan herkes yoga yapabilir. Yukarıda da söylediğim gibi yoga, asana hareketlerinden ibaret değildir. Her yaşa, her bedene göre yoga çeşitleri var, mutlaka biri sizin için uygundur. Elbette 18 yaşındaki bir gencin yaptığı yogayı 60 yaşındaki birinden yapmasını bekleyemeyiz. Onun yogası başkadır, aslında herkesin yogası başkadır. Derslerde devamlı tekrar ettiğim bir cümle var "Bu senin yogan...". Ne demek bu? Hepimiz aynı meditasyondayız ya da aynı hareketi yapıyor olabiliriz fakat hepimiz aynı şeyleri hissetmiyoruz. Mental olarak da fiziksel olarak da hissettiklerimiz bambaşka. Hiçbirimiz birbirimizin aynısı değiliz. Bedenlerimiz farklı, esnekliğimiz, anatomimiz, duygu ve düşüncelerimiz birbirinden farklı. Önemli olan; bu halin içinde kişinin kendi için maksimum faydayı sağlayabilmesidir. Bu sebeple isteyen herkese uygun bir yoga programı mutlaka vardır diyorum. İstisnai olarak eğer ciddi bir rahatsızlık durumu varsa burada elbette doktor izni gerekmekte ve uzman bir eğitmenle çalışılması önemli. 



Sizin aynı zamanda pilates eğitmeni olduğunuzu biliyoruz. Yoga ile pilates arasında ne gibi farklar var?

Biz eğitmenlerin arasında çok tartışılan bir konu bu.  Bazı yoga eğitmenleri yoga ile pilatesin çok farklı olduğunu düşünüyor. Hatta bu konuyu konuşmaktan bile hoşlanmıyor diyebilirim. Ben tam olarak böyle düşünmüyorum. Yoganın daha bütünsel iyileştirici bir gücü vardır. Yani zihin, beden, ruh bir bütündür. Yoga ile bu bütünlük sağlanır ve uyum yakalanırsa iyileşme başlar. Yoga tedavi edicidir. Pilatesin de aslında benzer bir amacı vardır. Zihin ve beden koordinasyonu sağlanarak; aynen yogada olduğu gibi nefesin de içine katıldığı tekrarlı hareket dizinlerinden oluşur. Pilateste yogadan farklı olarak bedene; sadece kişinin kendi ağırlığı ile değil, ekipmanların da yardımıyla güç, esneklik ve denge kazandırılır. İki teknik de yapı olarak birbirine uyumludur. Pilatesin bedensel egzersizlerini, yoganın meditatif durumlarını nefes teknikleriyle beraber günlük rutininize kattığınızda bir süre sonra kendinizdeki gelişimi hem siz hem çevreniz fark edecektir.

"STÜDYOLARIMIZ EVLERİMİZ OLDU"

Özellikle koronavirüs sebebiyle evlerimize kapandığımız şu günlerde yoga ve pilatesin bu döneme faydaları nelerdir?

Bu soruya yoganın faydaları diye sayfalarca madde yazılabilir.  Artık sadece biz eğitmenler yoga yap iyi gelir demiyoruz. Her geçen gün yapılan bilimsel araştırmalarda uzmanlar yoganın faydaları ile ilgili bilgi paylaşıyorlar. Böylelikle son günlerde yoga daha çok bilinmeye ve uygulanmaya başlandı. Stüdyolarımız evlerimiz oldu. Derslere daha kolay ulaşılabilir ev konforunda devam edebiliyoruz. Tabii ki bu online sürece geçiş benim için de çok kolay olmadı. Geçen yıl kapanmaya başladığımız ilk dönemde “Canlı dersler kadar verimli geçer mi?” “Faydalı olabilir miyim?” gibi soru işaretlerim vardı. Fakat ders verdiğim sınıflarımda ilerlemeleri fark ettikçe, öğrencilerimden olumlu geri dönüşler aldıkça online derslere doğru iyice yönelmiş oldum. Bundan dolayı da çok mutluyum. Bu süreçte önemli olan hem bağışıklığımızı güçlü tutmak hem de zihinsel olarak daha sakin kalabilmek. Bunun için de nefes çalışmaları ve bedensel egzersizler yapmamız aynı zamanda meditasyon teknikleri ile gereksiz endişelerden uzaklaşıp anda ve akışta kalabilmemiz sağlığımıza olumlu katkılar sağlayacaktır. Yine bilimsel olarak konuşmak gerekirse ister yoga ister pilates ya da kendinize yakın hissettiğiniz herhangi bir egzersiz programını rutininize katarak kas kaybını önlemek için hareketsiz kalmamaya özen göstermek gerekiyor.

"ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?"

Yogayı ve sağlıklı yaşamayı bir yaşam felsefesi haline getirmek için engel var mıdır? Bu engeller nelerdir?

Bence buna tek engel zihindir. Zihin olumsuz düşünmeyi ve bireyi buna inandırmayı sever. Çoğu zaman zihnimizi dinler ve ulaşmak istediğimiz hedeflere ulaşamayız ve başa döneriz. Oysa zihnimizden uzaklaşarak özgürleştiğimizde, cevapları aramaya ve bulmaya başlarız ve hayatımız da bizim istediğimiz yönde akmaya başlar. Ben kendi yöntemlerimden ve tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim; kendinize soru sormak çok önemli. Bu sadece yoga için değil, her alanda içsel olarak kendinize soru sorarsanız, sorduğunuz soruların cevapları mutlaka gelecektir. "Ne istiyorum? Bunu neden istiyorum? Ne zaman istiyorum? Önümdeki engeller nedir? Bu engelleri nasıl kaldırırım?" gibi… Örneğin yoga yapmak istiyorum. Çünkü sağlıklı, dinç ve zinde bir bedene ve daha dingin bir zihne, daha sevgi dolu bir kalbe sahip olmak için. Ne zaman başlamak istiyorum? Burada tarihi çok uzak tutmamakta fayda var. Önümdeki engeller neler? Biraz kilo vereyim, çocuklar okula başlasın, işlerim çok yoğun… Bu liste uzar gider. İşte bunların hepsi zihnin koyduğu engellerden başka bir şey değildir. Şimdi değilse ne zaman? Önce ertelemekten vazgeçmeli, bir yerden başlamalıdır, devamı mutlaka gelecektir. 

"ÜCRETSİZ DERSLER DÜZENLİYORUM ÇÜNKÜ..."

Bildiğimiz kadarıyla sık sık ücretsiz dersler ve etkinlikler düzenliyorsunuz. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Evet özellikle pandemi süreciyle birlikte düzenli olarak bunu yapmaya çalışıyorum. Türkiye’nin en büyük ücretsiz yoga topluluğu olan Yogarama eğitmenlerinden biriyim. Yogarama; pandemi sürecinin toplum üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla, gönüllü eğitmenlerin bir araya gelmesiyle kurulmuş ve her geçen gün büyüyerek kocaman bir aile olma yolunda devam eden bir topluluktur. Bunun dışında yine yoga yapmayı isteyen fakat şu an bir bütçe ayıramayacak olan ya da yogayı tanımak, anlamak isteyen insanlara ulaşmak amacıyla ücretsiz dersler düzenliyorum. Onlara tecrübelerimi aktarmak, ilerlemelerini görmek, hayatlarına bir nebze olsa dokunabilmek beni çok mutlu ediyor. Alma verme dengesini nasıl koruyorsun? gibi sorular da geliyor tabii. Bence evrende o denge zaten var ve hiç şaşmıyor. Ne verirsen onu alıyorsun. Benim de onlardan öğrendiğim öyle çok şey oluyor ki; hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Onların bana, benim onlara öğreteceklerim var. Online eğitimler ile her bölgeden, şehirden, yaştan güzel kalplerle aynı amaç için bir araya geliyorum. Alabileceğin bundan daha güzel ne olabilir ki?

Kendine Dönüş Atölyesi adı altında atölye ve kamplar düzenliyorsunuz. Nedir bu kendine dönüş?

Geçen haftalarda 4. atölyemizi tamamladık. Şimdi 5. “Kendine Dönüş Atölye” çalışmalarına başladık. Her atölyede daha iyi nasıl olur? Nasıl daha çok fayda sağlarız vizyonuyla devam ettiğimiz projemiz, 3 kişilik bir proje. Buna bütünsel iyilik halinin üç ayağı diyebiliriz. Aysun Tekeş Yüksel (gıda mühendisi ve holistik yaşam koçu) ve Gül Erdem (bütünsel yaşam koçu) ile birlikte EFT dediğimiz duygusal özgürleşme teknikleri, zihnimizi nasıl etkili bir biçimde kullanabileceğimizi öğreten NLP teknikleri, yaşamımızı engelleyen bakış açıları, kararlar, inançlar ve alışkanlıkları yıkıp yenilerini oluşturma yöntemi olan Access Bars prosesleri ile nefes, meditasyon, yoga gibi her atölyede değişen çalışmalarla Kendine Dönüş Atölyeleri’mizi gerçekleştiriyoruz. 

Kısacası kendimizi her halimizle kucaklayıp, nefesimizle bağ kurmayı, mutluluk seviyemizi, öz şefkatimizi ve iyilik halimizi artırmayı hedefleyen bir yolculuk diyebilirim.



Peki biraz da yoga sınıflarınızdan ve dersi işleyiş şeklinizden bahseder misiniz?

Bireysel derslerde; öncelikle bir deneme dersi düzenleyip, öğrencinin yaşı, deneyimi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi seviyesine uygun bir program hazırlayarak ilerliyoruz. Grup derslerinde yer alan başlangıç, orta ya da ileri seviye grup derslerini ise yine öğrencilerin kendini çok geride hissedip motivasyonlarının düşmeyeceği ya da ileri seviyede olduğu için sıkılmayacağı bir yoga deneyimi yaşamasına özen göstererek düzenliyorum. 

Bir tema üzerinden ilerleyerek kısa bir nefes ve meditasyon çalışması ile öğrencilerimi bulundukları ana davet ediyorum. Onlara, yoga hareketleri yani asanalarla nefeslerini senkronize ederek bedenlerini dinlemeleri, hiza ve dengede kalabilmeleri için rehberlik ediyorum.

Bu akışlar bazen hatha yoga, bazen daha restoratif olan yin yoga ya da daha hareketli olan yogalates olabiliyor.  Ders bitimi öncesi savasana kısmında ise gevşemelerini ve rahatlamalarını öneriyorum. Öneriyorum dedim çünkü savasana kısmı herkes için çok farklı bir deneyim. Bu başka bir röportajın konusu olsun. Çünkü savasana oldukça detaylı ve önemli hatta bazıları için yoganın en zor pozlarından biri olabilir.

"YOLUMA DAHA DERİN EĞİTİMLERLE DEVAM ETMEK İSTİYORUM"

İlerleyen zamanlarda yogaya dair hedef ya da planlarınız var mı? Varsa nelerdir?

Tabii ki var. Öncelikli olarak istediğim şey bu felsefeyi ömrüm yettiğince çok kişiye anlatmak, öğretmek ve isteyen herkese bu konuda rehberlik edebilmek. Yukarıda da bahsettiğim gibi yogayı öğrendim diye bir şey yok. Özellikle biz eğitmenler öğrenmeyi, araştırmayı ve kendi pratiğimizi hiç bırakmamalıyız. Bu yoldan hareketle; pandemi sürecinden önce planladığım ama ertelemek zorunda kaldığım Hindistan ya da Bali’de ileri seviye yoga eğitimi içeren seyahatimi gerçekleştirmek niyetindeyim. Bunun dışında hamile yogası ve daha derin anotomi eğitimleri alarak yoluma devam etmeyi planlıyorum. 



"YOGA YAPAN KADIN İÇ HUZURU BULMUŞTUR"

İzmirli kadınların yoga ve pilatese aynı zamanda sağlıklı yaşama bakış açısı nedir?

Aslında sadece İzmirli kadınlar değil artık kırsal kesimlerdeki kadınlarımız da sağlıklı ve hareketli yaşamayı öğrendiler ve daha bilinçliler.  Önceden belki sadece trendleri takip etmek için yapılan birçok aktivitenin artık gerçekten fayda sağladığı bilinciyle yapıldığını görüyoruz. Bilgi çağında ve dijital toplumda yaşadığımız için bilinçlenme toplumun her kesimini kapsıyor. Ben tüm kadınlara buradan duyurmak isterim ki yoga yapan bir kadın kendini tanımış, keşfetmiş ve ne istediğini iyi bilen bir kadındır. Yoga yapan kadın; iç huzuru bulmuş, uğraşı sadece kendi olan birisidir. Neyi isteyip, neyi istemediğini bilir. Ve yakaladığı bu iç huzuru tüm çevresine dalga dalga yayar. Burada hemen bir parantez açmakta fayda var. Soru kadınlar olarak geldiği için kadınlardan bahsettim. Yoga sadece kadınlar için değil, yoga herkes içindir. Umarım herkes bir gün yoga yaşam biçimiyle tanışır ve hep mutlu yaşar... Namaste...

Son olarak yoga ve pilates eğitimi almak isteyenler size nasıl ulaşabilir?

Teknolojinin hayatımızda bu denli yer edindiği gerçeğiyle yola çıkarsak, Instagram'da @yogadalife isimli hesabımdan (Yogadalife aynur) ve www.yogadalife.com web sitemden ulaşabilirler.


YORUMLAR

  • 4 Yorum
  • Aslı Haras
    2 yıl önce
    Aynur hocam harikadır. Bana yogayi sevdirendir. Yaptığı atölye çalışmaları da çok güzel , eğitici ve bol sohbetli gülmeli geçiyor. Yogarama sayesinde tanıdım kendisini iyiki de tanımışım
  • Songül yavçin
    2 yıl önce
    Çok güzel bir röportaj olmuş sonuna kadar keyifle okudum ❤️
  • Seda Göner
    2 yıl önce
    Aynur hn ile İnstagram da tesadüfen tanıştım. Ve hayatıma iyi ki girmiş diyebileceğim insanlardan oldu. Kendisi ile yoga yapmak çok eğlenceli ve eğitici oluyor. İzmir de yaşıyor olsam kesin özel olarakta görüşmek isteyeceğim birisidir. Kendisine başarılar diliyorum ve çok seviyorum
  • Müge Ayışığı
    2 yıl önce
    Saygıdeğer Aynur Hendekçi hocamla pandemi döneminde İnstagramda tanıştım. Yoga nedir hiç bilmezken hocamın sayesinde yogaya başladım ve yoga yaparak anda kalıp zihnimi sakinleştirmeyi ve daha pek çok şeyi öğrendim.Aynur hocama bize kıymetli zamanını ayırıp bütün tecrübelerini aktardığı için minnettarım